
Esas No: 2009/1189
Karar No: 2010/2133
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/1189 Esas 2010/2133 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 22/10/2008
NUMARASI : 2006/158-2008/320
Davacılardan V.Y. 05.01.1987-17.08.2006, M.S.Y.20.03.1990-17.08.2006 ve M.S.Y. 10.02.1997-17.08.2006 tarihleri arasında davalılardan işverene ait işyerinde çalıştıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı M.S.Y.hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına diğer davacılar hakkındaki davaların reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacılardan V.Y., M.S.Y.ile davalılardan Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Uyuşmazlık, davacıların, davalı işverene ait işyerinde dilekçede tarihlerini bildirdikleri ayrı ayrı dönemlerde hizmet akdine dayalı olarak çalıştıklarının tespiti istemlerine ilişkindir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasanın 79. maddesidir.
Ne var ki birden fazla davacının aynı dava dilekçesi ile dava açılabilmesi için davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının bulunması gerekir.
Zorunlu dava arkadaşlığı maddi hukukun (M.K., B.K.,T.T.K) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasının öngördüğü durumdur. Somut olayda maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı (örneğin M.K."nun md.701 elbirliği mülkiyeti, B.K. 520 adi ortaklık) bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da ( M.K.Md. 702/3, İ.İ.K md.282) söz konusu değildir.
Öte yandan zorunlu dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller H.U.M.K."nun 43. maddesinde a) Dava konusu hak veya borcun ortak olması (B.K. Md.142. müteselsil borçluluk) b) Borçluların ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile birden çok kişi yararına borç yüklenilmiş olması c)Davanın ayni nedenden doğması (örneğin B.K.50 birden fazla kişinin haksız fiil sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olay da davacılar arasında anılan maddede öngörülen nitelikte ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Bu durumda davacılar arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından H.U.M.K."nun 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken birlikte görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde taraflarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,01.03.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.