
Esas No: 2016/266
Karar No: 2020/5171
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 10. Daire 2016/266 Esas 2020/5171 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/266
Karar No : 2020/5171
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Manastırı Vakfı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 09/04/2015 tarih ve E:2014/4891, K:2015/1718 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda ... İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Adalar ilçesi, … bulunan ve tapuda … ada, … parselde kayıtlı olan taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca davacı vakıf adına tescil edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddini de içeren Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin … tarih ve ... sayılı kararının dava konusu taşınmaza yönelik kısmının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; davacı vakıf tarafından adına tescil isteminde bulunulan taşınmaz 1936 Beyannamesinde kayıtlı olduğundan, taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesinin (a) bendi kapsamında değerlendirilmesi gerekmekte olup; buna göre, taşınmazın davacı vakıf adına tapuda tescil edilebilmesi için 1936 Beyannamesinde kayıtlı olmasının yanında, hâlen davacı vakfın tasarrufunda bulunması ve nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar adına tapuda kayıtlı olması gerektiği, somut olayda ise tescili istenen taşınmazın davacı vakfın tasarrufunda ve nam-ı müstear adına kayıtlı olmayıp … Vakfı mülkiyetinde olduğu anlaşıldığından, davacı vakfın tescil isteminin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, taşınmazın, vakfın 1936 Beyannamesinde yer aldığı, … Vakfı üçüncü kişi gibi görünse de davalı idare tarafından yönetildiği ve temsil edildiği, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usûl ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.