
Esas No: 2019/7760
Karar No: 2020/5185
Karar Tarihi: 23.11.2020
Danıştay 10. Daire 2019/7760 Esas 2020/5185 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/7760
Karar No : 2020/5185
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Manastırı Vakfı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:… sayılı kararın Danıştay Onuncu Dairesinin 21/06/2018 tarih ve E:2015/4285, K:2018/2141 sayılı kararı ile bozulması üzerine, yeniden yapılan yargılama sonucunda .... İdare Mahkemesince, davanın reddi yolunda verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca davacı vakıf adına tescil edilmesi istemiyle yapılan başvuru üzerine; tescile dayanak teşkil edebilecek belgelerin iki ay içerisinde tamamlanması, aksi takdirde talepten vazgeçilmiş sayılacağının bildirilmesi yönünde tesis edilen Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının anılan taşınmaza yönelik kısmının iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; davacı vakıf adına tescili talep edilen taşınmazların tapuda kayıtlarının olmadığı, dolayısıyla taşınmazların 1936 Beyannamesinde kayıtlı olup vakfın hak ve tasarrufunda bulunduğu ya da 1936 yılından sonra iktisap edilip Hazine veya Genel Müdürlük adına kayıtlı olduğu yolunda bilgi ve belge bulunmadığı, bu itibarla taşınmazların tescili için 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğinin kabulüne imkan bulunmadığı, tapusu veya herhangi bir tapu bilgisi bulunmadığı, taşınmazın davacı vakıf adına tescil edilmesi talebinin; ancak adli yargıda açılacak tapu iptali ve tescil davasında irdelenebileceği, davalı idarece, taşınmazın davacı vakıf adına kaydedilmesine karar verilmesine olanak bulunmadığı, bu durumda, dava konusu taşınmazın, mevcut bilgiler ışığında 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesinde öngörülen koşulları taşıdığının kabulüne hukuken imkan bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu taşınmazın tescili talebiyle yapılan başvurunun reddine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, İdare Mahkemesince taşınmazın tapu kaydının bulunmadığı belirtilmişse de taşınmazın tapuya kayıtlı olduğu, bu gerekçeyle davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, taşınmazın Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlem ile davacı vakfın talebinin reddedilmediği, eksik belgelerin tamamlatılmasının istenildiği, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
27/02/2008 tarih ve 26800 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesinde; "Cemaat vakıflarının;
a) 1936 Beyannamelerinde kayıtlı olup, halen tasarruflarında bulunan nam-ı müstear veya nam-ı mevhumlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazlar,
b) 1936 Beyannamesinden sonra cemaat vakıfları tarafından satın alınmış veya cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle halen; Hazine veya Genel Müdürlük ya da vasiyet edenler veya bağışlayanlar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazlar,
tapu kayıtlarındaki hak ve mükellefiyetleri ile birlikte bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onsekiz ay içinde müracaat edilmesi halinde, Meclisin olumlu kararından sonra, ilgili tapu sicil müdürlüklerince cemaat vakıfları adına tescilleri yapılır." hükmüne yer verilmiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce düzenlenen 13/05/2008 tarih ve 2008/6 sayılı Genelge'de; geçici 7. madde uyarınca yapılacak başvurularda, başvuru formuna eklenecek belgelerin sayıldığı; başvurularda eksik bulunan hususların olması hâlinde bu eksikliklerin vakfa tebliğ edileceği ve on sekiz aylık başvuru süresinin bitiminden itibaren (bir defaya mahsus olmak üzere) iki ay içerisinde eksikliklerin tamamlanmaması hâlinde talepten vazgeçilmiş sayılacağının belirtildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı vakıf tarafından, İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde kayıtlı taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca adlarına tescil edilmesi istemiyle İstanbul Vakıflar II. Bölge Müdürlüğüne ... tarih ve ... sayılı başvuruda bulunulduğu, dava konusu taşınmazın da içinde yer aldığı on beş adet taşınmazın anılan madde uyarınca tescilinin uygun görülebilmesi için 13/05/2008 tarih ve 2008/6 sayılı Genelge uyarınca tescile dayanak teşkil edebilecek belgelerin iki ay içerisinde tamamlanması, aksi takdirde talepten vazgeçilmiş sayılacağının bildirilmesi yönündeki Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Söz konusu Genelge'ye bakıldığında, Kanun'un ilgililere tanıdığı on sekiz aylık sürenin bitiminden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere iki aylık bir süre daha tanındığı, bunun da aslında ilgililerin lehine olacak bir düzenleme olduğu, bu sürenin sonunda talepten vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin kuralın ise başvurunun olumsuz olarak sonuçlanacağı, yani geçici 7. madde kapsamında, taşınmazların tescil talebinin uygun görülemeyeceği şeklinde anlaşılması gerektiği, bu hâli ile Kanun'un geçici 7. maddesindeki şartların var olup olmadığının incelenmesi için gerekli olan belgelerin istenilmesini de içeren Genelge'de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Nitekim, söz konusu Genelge'ye karşı açılan davada, Danıştay Onuncu Dairesinin 11/12/2014 tarih ve E:2010/16318, K:2014/7621 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07/12/2017 tarih ve E:2015/2460, K:2017/4192 sayılı kararı ile onandığı, yine anılan Genelge'ye ve uygulama işlemlerine karşı açılan başka davalarda da benzer kararların verildiği görülmektedir.
Bu durumda, tescile dayanak teşkil edebilecek belgelerin iki ay içerisinde tamamlanması, aksi takdirde talepten vazgeçilmiş sayılacağının bildirilmesi yönünde hukuka ve mevzuata uygun olarak düzenlenen Genelge uyarınca tesis edilen Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisinin ... tarih ve ... sayılı kararının ilgili taşınmaza yönelik kısmında hukuka ve mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, temyizen incelenen karar sonucu itibarıyla hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.