Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2631
Karar No: 2018/1131
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/2631 Esas 2018/1131 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2017/2631 E.  ,  2018/1131 K.

    "İçtihat Metni"

    http://www.takvim.com.tr, http://....tr, http://www.son.tv. com.tr, http://..., http://www.aksam.com.tr, http://.... tr, http://..., http://....tr, http://....tr ve http://... isimli internet sitelerinde yayımlanan muhtelif tarihli yazılar nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden ilgilisi ... vekili tarafından yapılan yazı içeriklerinin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi talebinin kabulü ile erişimin engellenmesine dair Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli ve 2014/379 değişik iş sayılı kararına karşı Turkuvaz İzmir Gazete Dergi Basım Yayın A.Ş. ile Son TV vekilleri tarafından yapılan itirazların reddine dair Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2014 tarihli ve 2014/230 değişik iş sayılı, haber.stargazete vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli ve 2014/202 değişik iş sayılı, T Medya Baskı Teknolojileri A.Ş. vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2014 tarihli ve 2014/228 değişik iş sayılı kararları aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 23/02/2017 gün ve 9106 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/03/2017 gün ve KYB. 2017 / 13823 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre;
    1- Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli erişimin engellenmesine dair kararının taraflara tebliğini müteakip itiraz sürelerinin dolması beklenip, tüm itiraz taleplerinin birlikte değerlendirilerek tek karar üzerinden işlem yapılması gerekirken ayrı ayrı karar verilmesinde,
    2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarihli ve 2007/7-28 esas, 2007/34 sayılı kararında yer alan, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir. … Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” şeklindeki açıklamalar dikkate alındığında, erişimin engellenmesine konu haberlerin birbirine yakın tarihlerde hemen hemen tüm yayın kuruluşlarında yayınlandığı ve haber içeriklerinin kamuoyunu ve ülke gündemini meşgul eden konulara ilişkin olduğu gözetildiğinde, yayınlanan haberlerin niteliği itibariyle basın özgürlüğü kapsamında kaldığı, kişilerin şeref ve haysiyetini ihlal edici nitelikte olmadığı cihetle,
    1- Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli ve 2014/379 değişik iş sayılı kararı yönünden;
    İtiraz edilmeksizin kesinleşen http://www.aksam.com.tr, http://www.habervakti. com.tr, http://....tr, http://....tr ve http://www.yeniakit. com.tr isimli internet sitelerinde yayımlanan muhtelif tarihli yazı içeriklerinin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
    2- Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2014 tarihli ve 2014/230 değişik iş sayılı, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli ve 2014/202 değişik iş sayılı ve Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2014 tarihli ve 2014/228 değişik iş sayılı kararları yönünden;
    Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli kararına yönelik ilgili yayın kuruluşları tarafından yapılan itirazların kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
    İsabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1-) numaralı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede;
    19/02/2014 tarihinde yürülüğe giren 6518 sayılı Kanun"la değişen 5651 sayılı Kanun"un "İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" başlıklı 9. maddesi;
    "(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir.
    (2) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.
    (3) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.
    (4) Hâkim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
    (5) Hâkimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir.
    (6) Hâkim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
    (7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
    (8) Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç dört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.
    (9) Bu madde kapsamında hâkimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır.
    (10) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." hükümlerini amirdir.
    Madde metninde, kişilik hakkını ihlal eden yayının birden fazla internet sitesinde aynı anda yayınlanması halinde tek bir dosyada incelenmesi zorunluluğu düzenlenmediği gibi, mahkemece başvuranın talebi haklı görülerek, erişimin engellenmesi talebinin kabulüne karar verilen, dolayısıyla kişilik hakkı ihlali içerdiği anlaşılan yayının, kötüniyetli olarak bu kez başka bir internet sitesi veya ... adresinde yayınlanması halinde, her defasında mahkemeye başvurularak bir karar verilmesini isteme yerine, Erişim Sağlayıcıları Birliği"ne müracaat edilerek aynı yayının engellenmesi için mevcut kararın kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.
    5271 sayılı CMK"nın "itiraz" başlıklı kısmını oluşturan 267. ila 271. maddeleri arasında yazılı usul ve esaslarda; itiraz merciinin hangi mahkemeler olacağı, mercinin mümkün olan en kısa sürede ve dosya üzerinden karar vereceği, inceleme ve araştırma yapılması gerektiğinde bunları yapabileceği, Cumhuriyet savcılığından da araştırma yapmasını isteyebileceği, itiraz haklı bulunursa itiraz mercilerinin itirazın konusu hakkında da bir karar vereceği yazılıdır.
    Kanun yararına bozmaya konu edilen Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli ve 2014/379 değişik iş sayılı kararının; bir başvurucu hakkında 10 adet farklı internet sitesi üzerinden yapılan toplam 23 adet URL adresinde erişime açık haberlerin erişime engellenmesi yönünde olduğu, 11 muhatabın hepsine ayrı ayrı tarihlerde kararın tebliğ edildiği ve bunlardan beşinin karara farklı tarihlerde itiraz ettiği, birinin itirazının kabul edildiği, dördünün itirazlarının ise reddedildiği görülmektedir.
    Erişimin engellenmesine konu edilen haberlerin farklı tarihlerde farklı internet sitelerinde muhatabı yönünden farklı ifadelerle yayınlandığı, kişilik haklarının ihlal edilip edilmediğinin her haber için ayrı ayrı değerlendirilmesi, mahkeme kararına karşı itirazların da ayrı ayrı incelenmesi önünde yasal bir engel bulunmaması, keza itiraz hakkının da kişiye özel bir kanun yolu olduğu değerlendirildiğinde, yapılan veya yapılması beklenen itirazların aynı dosyada aynı anda çözümlenmesi veya birleştirilmesine gerek olmadığı anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği (1-) numaralı sebeple yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
    II-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2-) numaralı bozma nedeni yönünden yapılan incelemede;
    Başvuran hakkında değişik tarihlerde değişik internet siteleri üzerinde erişime açık bulunan haberlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi sonucu; yayınlanan tüm bilgi içerikli yazıların başvuranın çalıştığı kurum hakkında ileri sürülen iddialardan soruşturma dosyalarından mütevellit olduğu, başvurana yönelik olarak onu doğrudan hedef alan veya başvuranın kişilik haklarını ihlal edici mahiyette onuruna, şerefine saldırı nitelikli ithamlar içermediği, sunulan bilgilerin gerçek olup olmadığının ise ancak bu hususta yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkabileceği, ayrıca 19/02/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun"la değişen 5651 sayılı Kanun"da yazılı erişimin engellenmesi kararı alınabilmesi için "kişilik haklarının ihlali" şartı arandığı, gerçek dışı bilgilere dair talepte bulunma imkanının başvuru tarihi olan 18.04.2014 tarihinde de yürürlükte olmadığı anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesinde belirtilen (2-) numaralı bozma nedeni yerinde görüldüğünden, "erişimin engellenmesine" dair Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli ve 2014/379 değişik iş sayılı kararının, "itirazın reddine dair" Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2014 tarihli ve 2014/230 değişik iş sayılı, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/05/2014 tarihli ve 2014/202 değişik iş sayılı, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2014 tarihli ve 2014/228 değişik iş sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK"nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma gereği "erişimin engellenmesine" dair kararların ORTADAN KALDIRILMASINA, 08/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi