17. Hukuk Dairesi 2014/12136 E. , 2017/6129 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline konut sigortası ile sigortalı konutta hırsızlık sonucu sigortalısına 8.3.2012 tarihinde 5.207,64 TL hasar tazminatı ödendiğini, davalı şirketin sigortalı konutun içerisinde bulunduğu sitenin güvenlik ve koruma işlerini sözleşmeyle üstlendiğini, davalının hasardan sorumlu olduğunu, ödenen bedelin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %40 ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin üstlendiği özel güvenlik hizmeti sebebiyle bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirketin üzerine düşen dikkat ve özeni gösterip sözleşmesel yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, açılan davanın kabulü ile davalının takibe konu ... 9. ... Müdürlüğünün 2012/4065 takip sayılı dosyasında takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına, ihtilaf yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konut ... sözleşmesinden kaynaklanan hırsızlık nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme gerekçesinde davalı şirketin ücret karşılığında ... 2 Park Sitesinin güvenlik ve koruma işini sözleşme ile üstlendiği ve bu amaçla davalı ile ... 2 Park Sitesi Yönetimi arasında özel güvenlik hizmet alımı sözleşmesi ve eki genel şartnamenin imzalandığı, sözleşmenin 5. maddesi ile şartnamenin 2 ve 3. maddeleri nazara alındığında, park sitesi alanı içerisinde içeriden ve dışarıdan kaynaklanabilecek her türlü hırsızlığa karşı davalı şirketin, sigortalının bulunduğu sitenin tüm koruma ve güvenliğinden, dolayısı ile hırsızlık olaylarını engellemekten sorumlu bulunduğu, sigortalı konuttaki hırsızlık olayının da sitedeki güvenlik yetersizliğinden kaynaklandığı, böylece davalı şirketin sözleşme ve şartname ile üzerine aldığı yükümlülükleri gereği gibi ifa etmediği, özen ve dikkat göstermediği, gözetim ve denetim yetkisini yerine getirmediği anlaşıldığından meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, bilirkişi kurulu raporlarında dava dışı sitenin olayda %60 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ise de, bilirkişi kurulunun bu görüşüne iştirak edilmediğinden bahisle, davalının zararın tamamından sorumlu olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemece davacıya sigortalı konutun yer aldığı dava dışı site yönetimi ile güvenlik hizmeti veren davalı şirketin kusur durumlarının tespiti amacıyla yaptırılan keşif sonucu polis ve hukukçu bilirkişiden aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarında, dava dışı ... 2. park sitesi toplu yapı yönetimi kurulu ile davalı arasında özel güvenlik hizmetlerine dair kanun kapsamında yapılan sözleşmede belirtilen 19 güvenlikçi ile 170.000 m2 alandaki meskenlerin, otoparkların, işyerlerinin korunamayacağını bilen yönetimin (dava dışı ... 2. park sitesi toplu yapı yönetimi kurulu) sözleşme imzalaması, olayları önlemek için kamera kayıt sistemi kurmaması, çok az sayıda güvenlikçinin korunmasına emanet etmeleri nedeniyle sitedeki hırsızlık olayının oluşumunda %60 oranında kusurlu, davalı ... şirketinin ise 170.000 m2 alandaki sitede 5 kapının olması, her bir kapıda 1 güvenlikçinin bulunması, sadece 1 güvenlikçinin devriye görevi yaparak meskenlerin, otoparkların, işyerlerinin korumasının mümkün olmadığını bilerek işi kabul etmesi nedeniyle %40 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi kök ve ek bilirkişi raporlarına karşı ileri sürülen itirazlar konusunda alanında uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmadan, teknik inceleme gerektiren bir
konu olan kusur oranının re’sen belirlenerek hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece itirazlarla ilgili alanında uzman üç kişilik yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmayıp hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30.5.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.