Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5690
Karar No: 2014/7272
Karar Tarihi: 15.04.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/5690 Esas 2014/7272 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/5690 E.  ,  2014/7272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/07/2009
    NUMARASI : 2008/213-2009/230

    H.. A.. ile Hazine ve Saka Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 28.07.2009 gün ve 213/230 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı H.. A.., miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen ada sayılı parsel kapsamında kalan ve 30-40 yıldan fazla süre kullanılan 2 katlı ev ve bahçe niteliğindeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptaliyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını, taşınmazın Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/354 Esas sayılı dosyasında davalı bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 2537,96 m2 yerin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, Saka Köyü Tüzel Kişiliği hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çalılık niteliğindeki, 24.234,94 m2 yüzölçümlü ada parsel, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu açıklanarak 04.02.2005 belgesizden, Hazine adına tespit edilmiş, kadastro tutanağının 16.06.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapu kaydı oluşmuştur.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK"nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Teknik bilirkişilerin krokisinde A harfiyle gösterilen yerin her iki miras bırakandan satış, bağış ya da terekelerinin paylaşımı sonucu davacıya düşmüş ise, bu takdirde davanın bulunduğu bu haliyle yürütülmesi ve aşağıda belirtilecek eksikliklerin giderilmesi gerekir.
    Uyuşmazlık konusu 116 ada sayılı parsel çalılık niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiğine göre, bu tür yerlerin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 17. maddesinde imar ve ihya için öngörülen tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir. Taşınmazın gerçek niteliğinin saptanması bakımından dava konusu taşınmaza komşu 113 ada 27, 28 ,29, 116 ada ve sayılı parseller ile komşu olup Saka Köyü kadastro çalışma alanı içerisinde yer alan 110 ada 1, 2, 3, 4 ve 115 ada sayılı parsellere ait kadastro tutanak ve ekleriyle kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları getirtilerek dosya arasına konulması, bundan ayrı taşınmazın çalılık niteliğiyle belirlendiği gözetilerek dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastro çalışmaları yapılmış ve kesinleşmiş ise kesinleşmiş orman kadastrosuna ait harita, tutanaklar ve kesinleşmeyi içeren belgenin, şayet orman kadastrosu yapılmamış ise, bu takdirde gizli memleket haritası, amenajman haritası ve hava fotoğraflarının bulundukları yerlerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtlarıyla orman kadastrosuna ilişkin harita ve belgeler teknik, uzman bilirkişi orman mühendisi, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte zemine uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince davetiyeyle keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, komşu kayıt ve belgelerin taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulması, dava konusu parselin kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalıp kalmadığı ya da uygulanacak gizli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman haritasına göre anılan parselin 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca orman veya orman toprağı sayılan yerlerden bulunup bulunmadığının belirlenmesi, teknik ve uzman bilirkişi orman mühendisinden konularına ilişkin hususlarda gerekçeli ve denetime açık rapor istenmesi, davacı ve miras bırakanlarının hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başladıkları, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdükleri, imar ve ihyanın tarihte tamamlandığı hususlarının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten 116 ada sayılı parselin tespitinin yapıldığı 2005 yılına kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, aynı taşınmazın farklı bölümleri hakkında dava dışı kişiler tarafından açılan davalar derdest olduğundan bu dava dosyalarının irtibat nedeniyle birleştirilerek birlikte değerlendirilmesi gerektiği düşünülmelidir.
    Bundan başka, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı, kök muris Y.. ile davacının eşi H.. ile tüm mirasçıları bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca miktar araştırılmasının yapılması, belgesizden taşınmaz edinip edinmediklerinin Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüğüyle zilyetliğe dayalı tescil davaları açıp açmadıklarının o yer hukuk mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğü"nden sorulması, belgesizden edinilen taşınmalara ait kadastro tutanaklarıyla tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğü"nden zilyetliğe dayalı tescil davalarına ait dosyaların ise bulundukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Diğer yönden; davada, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılmıştır. Bu tür uyuşmazlıklarda kazanmayı sağlayan zilyetliğin davalı Hazine"ye karşı kanıtlanması gerekmektedir. Maddi olaylardan sayılan zilyetliğin her türlü delille kanıtlanması mümkün bulunmaktadır. (3402 sayılı KK. m. 14/1) İncelenmekte olan olayda, zilyetlik tanığı dinlenilmeden yerel (mülk) bilirkişilerin sözlerine dayanılarak hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK"nun 266. maddesinde (HUMK"nun m.275) hangi amaçla bilirkişiye başvurulacağı açıklanmıştır. Yerel bilirkişinin sözleri kazanmayı sağlayan zilyetliğin başlangıcı, süresi ve niteliği hakkında hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, dilekçesinde tanık deliline dayandığına ve 16.10.2008 tarihli oturumda tanıklarını bildirdiğine göre, yerel bilirkişi ve tanıkların 6100 sayılı HMK"nun 243 ve 244. maddeleri (HUMK"nun 258 ve 259. m.) hükmü uyarınca keşif yerinde hazır bulunmak üzere davetiye ile çağrılmak suretiyle taşınmaz başında yapılacak keşifte dinlenilmeleri, davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve niteliğinin kendilerinden ayrıntılı olarak sorulup belirlenmesi gerekmektedir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi