17. Hukuk Dairesi 2015/4264 E. , 2017/6178 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... idaresinin dava dışı kamu borçlusu ... aleyhine vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında, davacıya haciz ihbanramesi gönderdiğini,ancak süresinde itiaz edilmediğini, kamu borçlusunun maaşı üzerinde birinci sırada bir başka haciz bulunduğundan maaşın 1/4 tutarının bu dosyaya ödendiğini, bu borcun bitiminden sonra davalı idarenin kesintisinin yapılacağını, müvekkili şirkete çıkarılan ödeme emri üzerine 18.11.2013 tarihinde 21.696,34 TL sını itirazı kayıtla ödendiğini ... bu miktar borcu olmadığını ve ödediği miktarı yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... idaresi vekili,davacının haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz etmediğinden borcun zimmetinde sayıldığını takip hukuku anlamında alacağın kesinleştiğinden menfi tesbit davasının açılmayacağını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece,davacı şirkete haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 10.06.2013 tarihi itibari ile 297,96 TL borcu olduğu anlaşıldığından fazladan ödenen 21.398,38 TL nin 03.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsiline yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar karar verilmiş hüküm davalı ... idaresi vekili ve yargılama gideri yönünden davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit istirdat davasına ilişkindir.
Davalı ... idaresi kamu borçlusu dava dışı ...n çalıştığı işyeri olan davacı şirkete 10.06.2013 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesi ile kamu borçlusunun 21.696.34 TL vergi borcu olduğunu, maaşından yasal kesintinin yapılarak vergi idaresi hesabına aktarılmasını talep etmiştir.Ancak kamu borçlusunun maaşı üzerinde bir başka alacaklının haczi bulunduğundan işveren tarafından maaşın 1/4 oranındaki miktar ilgili ... müdürlüğüne yatırıldığı gerekçesi davacı şirket tarafından bu haciz ihbarnamesine cevap verilmemiş ve itiraz yapılmamış,bunun üzerine 03.09.2013 tarihinde gönderilen ödeme emri ile 21.696,34 TL ödenmesi istenilmiştir. Bunun üzerine davacı şirket itirazı kayıtla 18.11.2013 tarihinde bu miktarı davalı kuruma ödemiştir. Mahkemece davacının borçlu olduğu miktarın tesbiti için bilirkişi raporu alınmış isede yasal gerekçeler içermeyen ve denetimten uzak bir rapor niteliğinde olduğu görülmüştür.
6183 sayılı yasanın 21.maddesi " .üçüncü şahıslar tarfından haczedilen mallar paraya çevrilmeden evvel o mal üzerinde amme alacağı için haciz konulursa bu alacak da hacze iştirak eder ve aralarında satış bedeli garameten taksim olunur.genel bütçeye gelir kaydedilen vergi resim harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı ... ve iflas Kanunun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz."" hükmünu içermektedir.
Mahkemece yapılacak iş, davacının haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 6183 sayılı yasanın 21 ve 71.maddeleri gözönüne alınarak çalışanı ..."ın maaşından yapılması ve davalı idareye aktarılmaı gerekli olan kesintinin tesbitinin yapıldıktan, davalı idare adına yapılmış yasal kesintiler mahsup edildikten sonra kalan bir borcunun olup olmadığı tesbit edilerek fazal ödeme var ise iadesinin de gerektiği göz önünde bulundurularak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yetersiz bilirkişi rapor ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteğinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan
harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.