
Esas No: 2015/30471
Karar No: 2018/1406
Karar Tarihi: 14.02.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/30471 Esas 2018/1406 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında İİK"nın 332. maddesine aykırılıktan cezalandırılması içinde şikayette bulunulduğu halde, bu suçtan hüküm kurulmamışsa da mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
1)İİK’nın 333/a ve 337/a maddesine aykırılıktan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2)İİK’nın 345/a maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sermaye şirketinin iflasını istememe suçu aynı işyeri ile ilgili olarak ancak bir defa işlenebilen bir suç olup,
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedenlerle sanık hakkında sermaye şirketinin iflasını istememe suçundan verilip Dairemizin 2015/28100 esasında kayıtlı olan ve 25.04.2017 tarihinde incelenerek bozulmasına karar verilen dosyanın bulunması karşısında; anılan dosyanın birleştirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre de;
a)5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezası gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar önödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 345/a maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırının üç ay hapis cezası olduğu ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gözetilerek, sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup, sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi,
b)Dava ve cezanın İİK"nın 354. maddesinde yazılı bulunan sebeplerden düşeceğinin kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekili ile sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.