
Esas No: 2021/618
Karar No: 2021/4329
Karar Tarihi: 28.06.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Terör örgütü propagandası yapmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2021/618 Esas 2021/4329 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2021/618 E. , 2021/4329 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma,
Terör örgütü propagandası yapmak
Hükümler : 1-) 3713 sayılı Kanunun 7/2, 7/2-2. cümle, TCK’nın 43/1, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
2-)TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 21.10.2019 tarihli ve 2019/5007-2019/6256 sayılı bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde, silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm ile yine Bölge Adliye Mahkemesince sanık hakkında terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ilişkin kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanuna eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz edilmekle, silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütünün propagandasını yapma suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, ilk derece mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Terör örgütü propagandası yapmak suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, terör örgütü propagandası yapma suçu yönünden eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-) Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi
kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
Bu kapsamda somut olay irdelendiğinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tanık anlatımları, başka dosya sanıklarının ifade teşhis ve beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, PKK/KCK silahlı terör örgütünün YDGH yapılanması içerisinde Eriş Kod adıyla aktif olarak faaliyet yürüten, hendek sürecinde Nusaybin ilçesinde, hendek ve barikat yapımında yer alarak güvenlik güçlerinin müdahalesini engellemek için hendek, barikat ve sokaklarda silahlı nöbet tutma faaliyetlerinde bulunan sanığın eylemlerinin vahim eylem niteliğinde olup ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten adam öldürme öldürme ve yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da TCK"nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı gözetilmeden delillerin hatalı değerlendirilmesi ile suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.