8. Hukuk Dairesi 2013/20664 E. , 2014/7393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2013
NUMARASI : 2013/132-2013/165
M.. A.. ve müşterekleri ile S.. B.. aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının görevden reddine dair Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 13.03.2013 gün ve 132/165 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, vekiledenlerin murisi A.. A.."ın 01.07.2008 tarihinde ölümünden sonra S.. B.. ve Vergi Dairesi Başkanlığı"ndan murisin borçlarına ilişkin tebligatların geldiğini açıklayarak murisin borcu olup olmadığının tespiti ile borçlu olduğunun tespiti halinde TMK"nun 605. maddesi gereğince mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece Gelirler İdaresi yönünden davanın tefriki ile başka bir esas üzerinden devamına karar verilmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiş ve yargılama oturumlarında temsil edilmemiştir.
Mahkemece, S.. B.."na karşı açılacak menfi tespit davalarında 506 sayılı Sosyal Sigartalar Kurumu"nun 80 ve 5521 sayılı İş Mahkemelerinin Kuruluşu Hakkında Kanunu"nun 2/B maddesi gereğince davaya iş mahkemesinde bakılması gerektiğinden Görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacılar murisi Avni Ant"ın 14.12.2007 tarihinde vefat ettiği ve yasal mirasçıları olan davacıların resmi kurumlardan gelen tebligatlar üzerine murisin terekesinin borca batık olduğu iddiasıyla TMK"nun 605/ 2. maddesinde mirasın hükmen reddi isteğinde bulundukları saptanmıştır. Hal böyle iken, mahkemece, yapılan yargılama sonunda; kısa kararda " dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE, Hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Adana İş Mahkemesi"ne gönderilmesine..."" biçiminde hüküm kurulduğu halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ". dava dilekçesinin mahkememizin görevsizliği nedeniyle REDDİNE, Hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Adana Tüketici Mahkemesi"ne gönderilmesine..."" karar verilmiştir. Görüldüğü gibi her iki hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulmuştur.
T.C. Anayasası"nın 141. maddesi hükmü uyarınca, duruşmaların aleniyeti kuralı gereği tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine aykırı ve çelişik olmaması gerekir. 1086 sayılı HUMK.nun 388 (6100 sayılı HMK.nun 297.) maddesinde bir kararda bulunması gereken hususlar bentler ve fıkralar halinde açık bir biçimde açıklanmıştır. Aynı maddenin son fıkrasında ise verilen kararlar ile iki tarafa yükletilecek borçlar ve tanınan hakların, numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması öngörülmüştür. Konuya ilişkin 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; 1) Kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması bozma nedenidir. 2) Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir." denilmiştir.
Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki, mahkemelere ve yargıya olan güveni sarsacağı gibi infazda duraksamaya yol açacağı da açıktır. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karar olup, gerekçeli karar da buna uygun olmalıdır. Hüküm, bu nedenle Kanuna, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"na aykırı olarak tesis edilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle, yerel mahkeme hükmünün, kısa kararla gerekçeli kararın birbirleriyle çelişkili olması nedeniyle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.