1. Ceza Dairesi 2012/3611 E. , 2012/5600 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : YE - 2012/124550
MAHKEMESİ :Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesi
TARİH VE NO :29/02/2012(2012/744)E(2012/744)K
SUÇ :Kasten Öldürme
Hükümlü K.. A..’ın kasten adam öldürmek ve iki kişiye karşı öldürmeye teşebbüste bulunmak suçlarından, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/12/2010 tarih ve 2010/104 Esas, 2010/263 sayılı kararıyla 20 yıl hapis, 12 yıl 6 ay hapis ve 12 yıl 6 ay hapis cezalarının aynı Mahkemenin 20/06/2012 gün ve 2011/1013 değişik iş sayılı kararıyla 44 yıl 12 ay hapis cezası olarak toplanarak bu şekilde infaz edilmesine dair kararına itiraz edilmesi sonucu Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2012 gün ve 2012/744 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının;
Hükümlü hakkında adam öldürmeye teşebbüste bulunmak suçlarından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ve bu karar da Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 12/07/2011 gün ve 2011/5411 Esas-2011/4429 karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiş ise de içtima kararına konu olan suçların 01/06/2005 tarihinden önceye ait olduğu, 765 sayılı Türk Ceza Yasasına göre hüküm kurulması halinde hükümlüye adam öldürmeye teşebbüs suçlarından iki kez 13 yıl 4 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekeceği, adam öldürme suçundan verilen 20 yıl hapis cezası ile birlikte hükmedilen cezaların 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 77/1 maddesine göre içtima edilmesi durumunda toplam cezanın 36 yılı geçemeyeceği nazara alındığında, hükümlü hakkında verilen cezaların 44 yıl 12 ay hapis cezası olarak toplanmasının ve bu miktar üzerinden infaz yapılmasının aleyhe olduğu gözetilmeden itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan bahisle Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26/04/2012 gün ve B.03.0.CIG.0. 00.00.04-105-06-3184-2012/7355/25424 sayılı istemin doğrultusunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/05/2012 gün ve 2012/124550 sayılı tebliğnamesiyle 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talep edilmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17/04/2007 gün ve 2007/1-32 Esas, 2007/97 sayılı kararında açıklandığı üzere;
İnfaza ilişkin uygulamaların kazanılmış hak oluşturmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre 01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlarda her suç yönünden ayrı ayrı yapılan değerlendirme sonucu her suç ile ilgili lehe yasa değerlendirildikten sonra ve buna göre her suçun sonuç cezası saptandıktan sonra cezaların 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 68-77 maddelerindeki ilkelere göre toplanmasına karar verilmesi gerektiği, 765 sayılı TCK.nun 77. maddesine göre aynı türden şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaların toplanması halinde cezaların ağır hapiste 36, hapiste 25, hafif hapiste 10 seneyi geçemeyecek olması, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 6. maddesiyle ağır hapis cezalarının türü hapis olarak değiştirilmiş olduğundan, 765 sayılı TCK.nun yürürlükte olduğu dönemde işlenen suçlarda cezaların toplanması halinde 765 sayılı TCK.nun 77. maddesinde yazılan ve yukarıda açıklanan sınırların dikkate alınmasının gerekmesi karşısında, hükümlü hakkında verilen ve suçların işlendiği tarihlerde karşılığı olan cezaların toplanması sonunda hapse dönüştürülen ağır hapis cezasının 765 sayılı TCY.nın 77. maddesi gereğince 36 yıldan fazla olmayacağı gözetilerek toplama işleminin bu miktar üzerinden yapılması gerekirken toplamanın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/06/2011 gün ve 2011/1013 değişik iş sayılı kararıyla 44 yıl 12 ay olarak yapılması ve infazın bu miktar üzerinden yapılmasına dair kararına vaki itirazın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2012 gün ve 2012/744 değişik iş sayılı reddine dair kararının isabetli olmadığı görülmüştür.
SONUÇ VE KARAR:
Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/02/2012 gün ve 2012/744 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 09/07/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.