11. Hukuk Dairesi 2014/16550 E. , 2015/2364 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Tüketici Mahkemesi’nce verilen 28/03/2014 tarih ve 2014/93-2014/707 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler elektronik ortamda okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan 13.04.2011 tarihinde 94.500,00 TL tutarında kredi kullandığını, kullanılan kredi nedeniyle davalı banka tarafından dosya masrafı ve komisyon adı altında haksız ücret tahsil edildiğini ileri sürerek 2.812,50 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tebligata rağmen cevap vermemiş, duruşmalara iştirak etmemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalı bankanın kredi tahsisi sırasında yapılması zorunlu masrafları isteyebileceği, bunun dışında sebebini ve dayanağını belirtmeksizin müşterisinden para talep edemeyeceği gerekçesiyle 2.812,50 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava; Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan krediden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenmekte olup göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir (HMK md. 1). 4077 sayılı Yasa"nın 3/1-e bendinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder denilmektedir. Aynı Yasa"nın 23. maddesinde ise bu Kanun"un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir. Somut olayda; davacıya kullandırılan kredi niteliği itibariyle ticari kredi sayıldığı, davacının bu sözleşme uyarınca tüketici konumunda bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde ve genel mahkemelerce çözümlenmesi gerektiği gözetilmeksizin işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.