17. Hukuk Dairesi 2015/9903 E. , 2017/6416 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını davalılar ... ve eşi ...."e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını taşınmazı vekil aracılığı ile emlakçıdan 120.000,00 TL"sine aldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, müvekkilinin borçlu eşinden ... 5. Aile Mahkemesinin 2011/497 Esas 2012/602 Karar sayılı ilamı ile boşandığnı, dava konusu taşınmazında boşanma protokolü çerçevesinde devir edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konularından 2 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından tapuda 16.000,00 TL alındığı, bilirkişinin tesbit ettiği değerin 80.000,00 TL olduğu ancak anılan davalının taşınmazı emlakçı vasıtası ile 120.000,00 TL satın aldığı, tapu harcının eksik ödemek için düşük gösterildiği, davalı ..."ın yurt dışında yaşadığından İİK"nnu 280.maddesine göre borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilmesinin mümkün olmadığı, davalı ..."in ise 09.08.2011 tarihinde kesinleşen ... 5.Aile Mahkemesi"nin 2011/497 Esas 2012/602 Karar sayılı ilamının 7. bendine istinaden taşınmazı 07.08.2012 tarihinde 385.000,00 TL bedel ile devir edildiğinden ile bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1.Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, dava dayanakları .... 13.İcra Müdürlüğünün 2012/22395 sayılı ... 20.İcra Müdürlüğünün 2012/18455 sayılı takip takip dosyasındaki alacağın çek tarihlerinden önce 29.03.2012 tarihinde doğduğu, 2012/18455 sayılı takip dosyasından yapılan 12.12.2013 tarihli haciz tutanağının İİK"nun 105.madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde olduğu, 2012/22395 sayılı dosyasından ise 24.06.2013 tarihli aciz belgesinin düzenlendiği, dava konusu 2 nolu bağımsız bölüm 01.06.2012 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."a satıldığı anlaşılmaktadır. Taşınmazın akit tablosundaki satış değeri 16.000,00 TL olup bilirkişi satış tarihindeki değerini 80.000,00 TL olarak tesbit etmiştir. Davalı ... vekili taşınmazın müvekkili tarafından 120.000,00 TL alındığını idda etmiş ise de bu miktar ödemenin yapıldığına ilişkin belge sunulmamış sadece emlakçı ile yapılan ön sözleşme metni sunulmuştur. Emlakçı ve davalı ... vekilinin imzasını içeren bu belge her zaman düzenlenmesi mümkün olup satışın 120.000,00 TL üzerinden yapıldığını ispatlayıcı nitelikte değildir.
Bu halde İİK"nun 278/3-2.maddesine göre ivazlar arasında fahiş fark bulunduğundan bu taşınmaz ile ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2.Dava konusu 1 nolu bağımsız bölüm tapuda 26.07.2011 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."e devredilmiş, devre ilişkin boşanma davası 06.06.2011 tarihinde açılmıştır. Takiplere
konu alacak ise 29.03.2012 tarihinde doğmuştur. Tsarrufun iptali davasının görülebilmesi için gerekli olan tasarrufun borcun doğmundan sonra yapılmış olması koşulu gerçekleşmemiş olması nedeni ile bu taşınmaz yönünden davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilerek anılan davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, esastan red kararı verilerek nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.