11. Hukuk Dairesi 2014/4751 E. , 2015/2454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/12/2013 tarih ve 2011/390-2013/455 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/02/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti verdiği halde navlun bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından yapılan taşımalardan bir tanesinde emtianın hasarlı olarak alıcısına teslim edildiğini, hasar bedelinin taşımayı üstlenen olarak müvekkili tarafından ödendiğini, ödenen bu hasar bedelinin davalının navlun alacağından mahsup edildiğini, bu nedenle müvekkilinin borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taşımasını üstlendiği emtianın araç içinde devrilmesi sonucu hasarlandığı, sovdaj indirimi yapıldıktan sonra hasar bedelinin 4.085,00 TL olduğu, buna göre davacının navlun alacağının 16.531,90 TL olduğu, ancak davacının hasar bedelini 5.616,90 TL olarak kabul ederek davayı 15.000,00 TL üzerinden açtığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın 15.000,00 TL üzerinden iptaline, anılan bedel üzerinden takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, taşıma sözleşmesine dayalı alacak için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında taşıma ilişkisinin olduğu uyuşmazlık konusu olmayıp, uyuşmazlık davacı tarafından taşıması yapılan 144 adet “airbag”in (araç hava yastığı) bulunduğu kolilerin araç içinde devrilmesi sonucu hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlandı ise ne kadarının hasarlandığı ve hasarlı airbaglerin sovtaj değerinin olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taşıması yapılan airbaglerin araç içinde düşmesi sonucu üretici firma tarafından bu airbaglerin mevcut hali ile araçlara takılması halinde kaza sırasında büyük zarara neden olabileceği, sağlam olup olmadıklarının kontrolünün mümkün olmadığı, ancak patlatılarak kontrol edilebileceği, bu nedenle airbaglerin tamamının hasarlı kabul edilerek bedelinin davalıdan tahsil edildiği dosya içindeki fatura ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından airbaglerin hasar öncesi değerinin 13.085,00 TL olduğu, hasarlı airbaglere dava dışı firma tarafından 9.000,00 TL teklif edildiği, bu miktarın sovtaj değeri olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek hesaplama yapılmış ise de, gerçekten bu airbaglerin kullanılmasının insan sağlığı açısından risk oluşturup oluşturmadığı, üretici firmanın nitelendirmesinin doğru olup olmadığı üzerinde durulmamış ve davaya konu airbagler üzerinde her hangi bir inceleme yapılmadan sadece fotoğraflar üzerinden kolilerindeki ezilme ve yırtılmalar gözönüne alınarak airbaglerin tam hasarlı kabul edilmeyerek dava dışı firmanın hasarlı airbaglere teklif ettiği bedel sovdaj değeri olarak kabul edilmiştir.
Oysa, mahkemece, davaya konu airbaglerin tam hasarlı olup olmadığı, kaç tanesinin hasarlı olduğu, mevcut durumları itibariyle kullanılmasının mümkün olup olmadığı, insan sağlığı açısından risk oluşturup oluşturulmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.