17. Hukuk Dairesi 2015/731 E. , 2017/6500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada ve birleşen davada, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; 05.09.2008 tarihinde müvekkili sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motosiklet ile ... Caddesi üzerinden ... beldesinden ... istikametine seyrederken, müvekkili seyir istikametinde ve sağ tarafta bulunan ... Petrol"den çıkan ve mülkiyeti davalıya ait bulunan, ... sevk ve idaresindeki ... plakalı otobüsün aniden kontrolsüz bir şekilde müvekkilinin kullandığı aracın önüne çıktığını ve yolunu keserek ters istikamette .dönüşü yapmaya çalışırken müvekkilinin aracına çarptığını, müvekkili yönünden maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza nedeniyle ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/805 Esas sayılı dava dosyası ile gerekli araştırma yapılarak asli kusurlu kanaatine varıldığını, kazaya davalının asli kusuruyla neden olduğundan bahisle mahkumiyetine karar verildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin vücüdunda kırıklar ve erozyonlar meydana geldiğini, 75 gün iş ve gücünden kaldığını, müvekkilinin tedavisinin acı ve ızdıraplar içinde geçtiğini, bugüne kadar sürekli tedavi gören müvekkilinin tamamen iyileşmesinin mümkün olmadığını, yoğun acılar içinde kalan müvekkilinin yemek dahi yiyemediğini, sık sık çalıştığı iş yerinden rapor ve izin almak zorunda kaldığını, davanın
kabulü ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte birleşen dava ile her iki davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; ... 2. Sulh Ceza Mahkemesinde alınan raporda davacının %30 oranında kusurlu kabul edildiğini, buna karşılık davacının kask takmamış olması nedeniyle kusur oranının daha fazla olduğunu, sağlık durumunun ileri sürdüğü kadar kötü olmadığını, ticari faizin koşullarının oluşmadığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada daval... vekili cevap dilekçesinde; manevi tazminat yönünden bir yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, manevi tazminat yönünden zaman aşımı itirazlarının olduğunu, haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliler ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada ve birleşen davada maddi tazminat talebinin kabulü ile; 29.521,64 TL maddi tazminatın 500,00 TL"sinin kaza tarihi olan 05/09/2008 tarihinden; 29.021,64 TL"sinin ıslah tarihi olan 19/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, asıl davada ve birleşen davada manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından düzeltilerek onama talebi ile temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla
haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendindeki "Asıl davada ve birleşen davada maddi tazminat talebinin kabulü ile; 29.521,64 TL maddi tazminatından sonra gelen "500,00 TL"sinin kaza tarihi olan 05/09/2008 tarihinden; 29.021,64 TL"sinin ıslah tarihi olan 19/06/2014" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "karar tarihi olan 05.09.2008" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.