17. Hukuk Dairesi 2014/21809 E. , 2017/6567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacıların destekleri olan ..."un kullanmış olduğu plakalı aracın 06/08/2012 tarihinde ... İlçe Belediye Başkanlığına ait kamyona çarpmamak için direksiyon kırması üzerine devrildiğini ve ...
... vefat ettiğini, Müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın ...nezdinde sigortalı olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın ise ... nezdinde sigortalı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; şimdilik; Müteveffanın eşi ... için 50.000,00.-TL, çocukları..., ... ve..."ın her biri için 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 8.000,00.-TL"nin, Yine müteveffanın annesi ... ve Babası ... için ayrı ayrı 2.000,00.-TL olmak üzere toplam 62.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden müştereken ve müteselsilen alınmasını talep etmiştir.
Birleştirilen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/561 E sayılı dosyasında davacılar vekili; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla; müteveffanın eşi ... için 10.000,00.-TL manevi, 100,00.-TL maddi, çocuklarının her biri için 5.000,00.-TL manevi, 100,00.-TL maddi, annesi ... için 5.000,00.-TL manevi, 100,00.-TL maddi, babası ... için 5.000,00.-TL, kardeşleri ..., ..., ..., ... ve ... için de ayrı ayrı 3.000,00.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 55.000,00.-TL manevi tazminat, 700,00.-TL maddi tazminat toplamı: 55.700,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili taleplerini 196.612,39.-TL"nin (... için 165.004,41.-TL maddi tazminat,... için 391,41.-TL maddi tazminat, küçük... için 2.864,34.-TL maddi tazminat,... için 8.286,72.-TL maddi tazminat, küçük ....için 20.065,50.-TL) davalılar .... ve araç işletici ... İlçe Belediye Başkanlığından müştereken ve müteselsilen tahsiline; 105.848,19.-TL"nin ise (... için 88.848,52.-TL maddi tazminat, küçük.... için 210.76.-TL maddi tazminat, küçük... için 1.542,33.-TL maddi tazminat,... için 4.462,08.-TL maddi tazminat, küçük Seyithan Kurt için 10.804,50.-TL)"nin diğer davalı ...den olmak üzere toplam 302.480,60 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ... Sigorta ve ... Belediyesine yönelik olarak maddi tazminat talepleri konusuz kaldığından, konusuz kalan bu maddi tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına; Davacının .... Sigortaya karşı açmış olduğu maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; Davcı ... için 49.519,52.-TL;... için 210,00.-TL;... için 1.542,33.-TL;...için 4.462,08.-TL; ... için 10.804,50.-TL olmak üzere toplam 66.538,43.-TL"nin Davalı ..."dan 31/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalı ... Sigortadan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK m. 53 gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 6098 sayılı TBK m. 53 öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse TBK"nın 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek
gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
Destekten yoksun kalma tazminatı, mirasçılık sıfatından bağımsız bir tazminat türüdür. Buna göre; destekten yoksun kalanların, eylemli olarak destek olduklarının ispat edilmesi halinde tazminat haklarının varlığı kabul edilmelidir. Ancak; dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre, desteğin geride kalan eşi, çocukları, anne ve babasına eylemli olarak destek olduğu varsayılmaktadır. Buna göre; somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda desteğin anne ve babası lehine destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmamış olması bozmayı gerektirmiştir.
3-6098 sayılı TBK"nın 56/2.maddesine göre; "Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir"
Somut olayda; birleştirilen davada, davacılar vekili desteğin kardeşleri yönünden manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Desteğin kardeşlerinin de manevi zarara uğradığı kabul edilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kardeşlerin manevi tazminat taleplerinin reddedilmiş olması doğru görülmemiştir.
4-6098 sayılı TBK. md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete
uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
5-Davacılar vekili; birleştirilen .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/561E sayılı dosyasında dava dilekçesi ile manevi tazminat talepleri yönünden dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Mahkemece; manevi tazminat talepleri yönünden de faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmiş olması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-3-4-5 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.