12. Ceza Dairesi 2017/3337 E. , 2017/10519 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : 1.161,82 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının tutuklandığı tarih itibariyle davanın 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, Ceza Genel Kurulunun 23.03.2010 tarih ve 2009/256 Esas, 2010/57 sayılı kararına göre 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21.04.1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının aranması gerektiği ve Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 Esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği, tazminat davasının dayanağı olan Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.11.2006 tarih, 2005/42 Esas, 2006/425 sayılı beraat kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2008/14623 Esas, 2011/27305 sayılı kararıyla onanması suretiyle 26.12.2011 tarihinde kesinleştiği ve tazminat davasının 19.07.2012 tarihinde açıldığı dikkate alındığında, tazminat isteminin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilip incelenerek, kesinleşme şerhli beraat kararının ya da Yargıtay 7. Ceza Dairesinin onama kararının davacıya (sanığa) tebliğ edilip edilmediği veya davacının (sanığın) hakkında verilen beraat kararının kesinleştiğini dosyadan belge almak ve benzeri yollarla öğrenip öğrenmediği, yine Denizli 1. İş Mahkemesinin 2005/400 Esas sayılı dosyası incelenerek davacının (sanığın) hakkında verilen beraat kararının kesinleştiğini öğrenip öğrenmediği araştırılarak davanın süresinde açılıp açılmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile ve davacının tutuklandığı tarihte yürürlükte olmayan 5271 sayılı CMK hükümlerine göre değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Davacının tutuklandığında Oyak Bank ... şubesinde çalıştığı ve işten çıkışının yapıldığı 27.04.2005 tarihine kadar maaşının kendisine ödendiğinin anlaşıldığı dikkate alınarak davacının 28.04.2005 – 30.06.2005 tarihleri arasında çalışmış olsaydı kendisine toplamda ne kadar net ücret ödeneceği, bu miktarın daha sonradan kendisine ödenip ödenmediği, ödenmesi hususunda davacı tarafından açılmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılarak maddi zararın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.