1. Ceza Dairesi 2012/4170 E. , 2012/7993 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 1 - 2012/18296
MAHKEMESİ : Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 21/11/2011, 2011/149 (E) ve 2011/360 (K)
SUÇ : Kasten yaralama sonucu ölüme neden olma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Alperen"in maktule yönelik eylemi ile 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı nedenin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin maktule yönelik eylem nedeniyle kurulan hükümde cezanın teşdiden tayininin yersizliğine, tahrikte indirim oranına, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğine; Cumhuriyet Savcısının suçun tasarlanarak işlendiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1- Sanığın, kasten yaralama sonucu ölümüne neden olma suçundan kurulan hüküm yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın, ölen Yılmaz"ın baldızı olan Semra ile duygusal ilişki kurmaya çalıştığı, Yılmaz"ın bu ilişkiye karşı çıkması nedeniyle, sanığın olaydan birkaç gün önce etrafta ve tanıklar Uğur ile Yusuf"un yanında, Yılmaz"ı öldüreceğini ısrarla söylediği, bu tanıkların kendisini maktulü öldürmemesi için ikna etmeye çalıştıkları, olay günü de, sanığın yanında, tanıklar da olduğu halde, maktule cep telefonundan iki kez mesaj göndererek konuşmak için çağırdığı ve gelmeyen maktulü gidip bularak olay yerine getirdiği, burada konuşmaya başladıkları, bir ara tanıkların duyacağı şekilde, öldürülenin sanığa, "üzerinde ceketin yok, beş paran yok, rezilin tekisin ... " şeklinde hakaret ederek, kızın peşini bırakmasını söylediği, bunun üzerine olay yerine, öldürmeye elverişli, iki yüzü de oluklu olması nedeniyle 6136 sayılı Kanun kapsamına giren kelebek tabir edilen bıçakla gelen sanığın, bıçağını çektiği, öldürülenin de yerden parke taşı alarak karşı koymaya çalışmasına rağmen, sanığın maktulü, sırt, omuz, kol ve bacak bölgelerinden toplam 10 isabetle yaraladığı, tanıklar Uğur ile Yusuf"un araya girmesi ve maktulün de yere düşmesi üzerine eylemini sürdürememiş olmasına karşın, maktulün sol bacak arka kısım orta hattaki arter kesisine neden olan yara nedeniyle dış kanamadan öldüğü ve bu şekilde sanığın amaçladığı neticeyi almış olması, öldürülenin sanığa yönelik sözlerinin hakaret teşkil etmesine karşın, sanığın kendisinin de maktulün yokluğunda "onu öldüreceğim" şeklindeki tehdit içerikli sözler söylediği, bu nedenle tahrikte dengenin sanık lehine bozulmadığından, sanığın tahrik olmadan kasten insan öldürme suçundan cezalandırılması yerine, tahrik altında kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
2- 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundun kurulan hüküm yönünden;
Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş ve suç tarihi itibariyle de on sekiz yaşını doldurmamış olan sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK.nun 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, Üye ve Üye kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan kurulan hükmün onanması gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğuyla, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 07/11/2012 gününde karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık ile maktul arasında başlayan tartışma akabinde meydana gelen olayda; sanığın elinde kelebek tabir edilen bıçakla maktulde ölüm neticesini doğrudan oluşturabilecek nahiyelerine vurma imkanı varken kasık bölgesinde ana arter kesisi şeklinde oluşturduğu yaralanma sonucu kan kaybından ölümün meydana gelmesi, ölüm neticesini doğuran söz konusu yaralanma haricinde maktulün sırt bölgesinde oluşan diğer yaralanmaların niteliği, ayrıca olayın akabinde karakola giderek, maktulü yaraladığını bildirmiş olduğu da nazara alındığında, eyleminin kasten yaralama sonucu ölümün meydana gelmesi suçunu oluşturduğu; dolayısıyla mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı cihetle bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.