17. Hukuk Dairesi 2015/611 E. , 2017/6702 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın zorunlu trafik sigortacısı olduklarını, davalının sigortalı araçla karıştığı kazada ölenin hak sahiplerine 160.000,00 TL. tazminat ödediklerini, davalının kaza anında alkollü olması ve kaza yerini terk etmesi nedeniyle rücu haklarının bulunduğunu, ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptali ile 80.000,00 TL. rücu alacağının, ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, ödeme tarihinden sonraki 2 yıl içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazada ölenin de kaza anında alkollü olduğunu ve ceza dosyasında alınan raporla asli kusurlu bulunduğunu, davalının ise tali kusurlu olduğunun saptandığını, davacının rücu hakkı bulunmadığını, hesaplanan tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının rücusunun dayanağı olan kazaya ilişkin olarak ceza yargılamasında alınan üç ayrı raporda, davalının kazada tek başına kusurlu olmadığı ve karşı araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun saptandığı, üç rapordan ikisinde davalının kazada tali kusurlu bulunduğu, davalının alkollü olmasının kazada münhasıran etkili olmadığının sabit olduğu, münhasıran alkol etkisinde gerçekleşmeyen kaza nedeniyle davacının rücu hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, dava dışı 3. kişiye ödeme yapan trafik sigortacısının ödediği bedelin, KTK"nun 95. maddesi ile ... poliçesi ve ... Genel Şartları gereği davalı sigortalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkmeleri görevlidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, "Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" denilmek suretiyle, Tüketici Mahkemesi"nin görev alanının belirlenmesine esas olan tüketici işleminin tarifi yapılmıştır.
Somut olayda; davacı, davalıya ait aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen şirket olup, bu poliçeyle üstlendiği sorumluluk gereği dava dışı 3. kişiye yaptığı ödemeyi, sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsil etmek istemektedir. Bu durum karşısında, davaya konu istemin, taraflar arasındaki trafik sigorta sözleşmesine dayandığı açıktır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davalı sigortalı gerçek kişi tüketici konumunda olup, davacı ... şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği gözetildiğinde; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması hatalı ise de; İpsala"da müstakil Tüketici Mahkemesi bulunmaması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, YHGK"nun 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E.
2014/1018 K. sayılı ilamları ile kabul edildiği üzere, münhasıran alkol etkisinde gerçekleşmeyen kaza nedeniyle, davacının, sigortalısı olan davalıya rücu hakkı bulunmadığının kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12.6.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.