
Esas No: 2013/32179
Karar No: 2014/11996
Karar Tarihi: 16.4.2014
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/32179 Esas 2014/11996 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, emlakçılık yapan davalıya taşınmaz satınalması için banka aracılığı ile gönderdiği 65.000 TL"nin taşınmaz alınmamasına rağmen gönderilmemesi sebebi ile başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile %40"dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatının reddine verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de mahkemece alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçe gösterilerek davacının bu konudaki talebinin reddine karar verilmiştir. İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
2013/32179-2014/11996
Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yargılama gerektiğinden bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Nevarki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK"un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasındaki 1. bendinde yer alan “icra inkar tazminatının reddine” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Kabulüne karar verilen asıl alacak miktarının % 40"ı üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine” cümlesi eklenerek düzeltilmesine,kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.330.10 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 24.30 TL harcın davacıya iadesine, 16.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.