15. Ceza Dairesi 2017/37705 E. , 2018/4015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-d, 35/2, 43/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince, resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1, 53 ve CMK’nın 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede,
Belçika vatandaşı olan katılanın, yabancı kişilere emlak satış ve restorasyon işi yapan sanık ... ile iş yaptırması nedeni ile tanıştığı ve aralarında güven ilişkisinin oluştuğu, yabancı kişilere mülk satışına yönelik yasal kısıtlamalar nedeni ile katılanın satın aldığı taşınmazları sanık ... adına tescil ettirdiği, ancak bu taşınmazların daha sonra katılan veya göstereceği bir başka kişi adına devredeceği konusunda da tarafların anlaştıkları, bir süre sonra katılanın sanık ... ile görüşüp, evlerin satılması talimatını verdiği, sanık ..."nin ise bu satım işi karşılığı komisyon istediği, katılanın da kabul etmesi üzerine, sanık ..."ye suça konu senetlerin sol tarafına “ev satışı sonrasında komisyon olarak ödenecektir” şeklinde not yazarak diğer kısımları boş şekilde iki adet senedi imzalayarak verdiği, sanık ..."nin katılana evlerin devrini vermediği gibi, hakkındaki mahkumiyet hükümleri kesinleşmesi nedeni ile temyiz kapsamı dışından da bulunan yeğeni olan diğer sanık ... ile birlikte hareket ederek, suça konu senetlerden tekinin sol tarafında bulunan yazılı kısmı keserek, boş olan kısımları da ..."ın katılandan 136.000 Euro alacaklı olduğu biçiminde unsurları tam olacak şekilde doldurularak, icra takip dosyası ile sanık ... tarafından katılan aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, ayrıca diğer senedin de sol tarafında bulunan yazılı kısım kesilerek ve 412.000 TL sanık ..."nin katılandan alacaklı olduğu biçiminde doldurulduğu, ayrıca katılanın evlerin devrini istediğinde, sanık ..."nin, katılanın..."tan satın aldığı, ancak yasal kısıtlamalar nedeni ile tapuda devri ... adına yapılan ...numaralı yeri sanki katılana kiraya vermiş gibi kendi el yazısıyla kira sözleşmesi düzenlendiği ve katılanın Türkçe bilmemesinden faydalanarak, devre ilişkin yapacağı işlemlerde kullanılmak üzere alındığını söyleyerek katılanın suça konu kira sözleşmesini imzalamasını sağladığı, daha sonra da bu kira sözleşmesine istinaden kira alacağının ödenmediği belirtilerek katılan aleyhine sanık ... tarafından icra takip dosyası ile kira alacağının tahsili amacı ile takip başlatıldığı, sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükmünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozmaya konu edilen 28/05/2012 tarih ve 2009/295 E. - 2012/210 K. sayılı ilk hükümde sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık suçlarından sonuç itibari ile toplam, 310 gün adli para cezasından, günlüğü 30 TL"den çevrilmek üzere 9.300 TL adli para cezasına hükmolunduğu” ve bu hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edildiği de dikkate alınarak, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince, her bir ceza türü açısından sonuç ceza itibari ile kazanılmış haklarının korunması gerektiği gözetilmeden, fazla adli para cezası tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 1-a bendinin sonuna, ayrı bir paragraf olarak “1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı gözetilerek, adli para cezası yönünden sanığın sonuç olarak 310 gün adli para cezasından, günlüğü TCK 52. madde gereğince 30 TL"den çevrilmek üzere 9.300 TL adli para cezası hapis cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.