15. Ceza Dairesi 2018/3219 E. , 2018/4021 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama neticesinde, nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 140.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, resmi belgede sahtecilik suçundan ise 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 53 ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 18/09/2012 tarih ve 2011/29 esas, 2012/265 sayılı kararına vaki temyiz istemi üzerine, “resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmeksizin iadesi, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün ise bozulması” talebine dayanılarak dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/309424 sayılı tebliğnamesi ile Yargıtay 23. Ceza Dairesi"ne gönderilmiş, Yargıtay 23. Ceza Dairesi"nin 08/06/2016 tarih ve 2015/8867 E. - 2016/7451 K. sayılı ilamı ile “resmi belgede sahtecilik suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden bahisle bu hükmün incelenmeksizin iadesine, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün ise adli para cezası yönünden düzeltilerek onanmasına” karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 08/06/2016 tarih ve 2015/8867 Esas - 2016/7451 Karar sayılı kararında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen kararın KALDIRILMASINA,
Sanığın, kardeşlerine ait olan ... Petrol Ürünleri şirketini temsil ve çek keşide etme yetkisi olmamasına rağmen, katılandan almış olduğu malzemeler karşılığında, bir şekilde ele geçirdiği ... Petrol Ürünleri şirketine ait suça konu çeki 70.000 TL bedelli olarak keşide ederek, katılanın yetkili olduğu şirkete gönderdiği, suça konu çekin bankaya tahsil için ibrazında ise karşılıksız çıktığı, keşideci görünen şirket hakkında yapılan icra takibine de şirket yetkililerince itiraz edilmesi üzerine, suça konu çekteki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olduğunun anlaşıldığı, bu surette sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı belirtildiğinden ve tüm dosya kapsamında suça konu çekin demir alımı esnasında veya önceki bir tarihte mi, yoksa demir alımından sonra ki bir tarihte mi verildiğinin tam olarak tespit edilmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılanın ve tanık İlhan’ın bu hususta yeniden beyanlarının alınması, gerekirse bu konuda defter ve belgeleri ile beyanlara göre tespit edilecek diğer deliller de incelenmek suretiyle,
toplanan tüm delillerin sonucuna göre, suça konu çekin önceden doğan borç karşılığı verilip verilmediği tam olarak tespit edilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kabule göre de,
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınmak suretiyle, fazla adli para cezası tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.