Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5387
Karar No: 2017/6748
Karar Tarihi: 14.06.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5387 Esas 2017/6748 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5387 E.  ,  2017/6748 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalılardan ..."ın kullanmakta olduğu... plakalı Damperli Kamyon ile sağa dönüş kurallarına riayet etmediğinden müvekkilinin maliki olduğu ... plakalı 2011 model ... ... 3 sport ... marka ve tipindeki aracına 05/11/2013 tarihinde çarptığını, kaza tespit tutanağında davalı ..."nın asli kusurlu, müvekkilinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, diğer davalı ... - ... Büyükşehir araç maliki olması nedeniyle davaya dahil edildiğini, müvekkilinin aracı bilahare davalıların sigortası olan ... Bankasının ... kapsamında tamir edilmesi için başvurduğunu, yapılan ekspertiz incelemesinde müvekkilinin ekte faturası bulunan işlemler yapıldığını ve parçalar değiştirildiğini, boya işleminin yapıldığını, müvekkilinin kazadan sonra hasarlı araç konumuna girdiğini ve değer kaybına uğradığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla kaza sonrası müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı için 750,00 TL ve tamirde geçen süre için 2.200,00 TL olmak üzere şimdilik 2.950,00 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa kaza tarihi olan 05/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini ve 05/12/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile değer kaybını 2.000,00 TL"ye yükselterek toplamda 4.200,00 TL talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; kazada davalının % 100 kusurlu ve değer kaybı 2.000,00 TL, aracın tamiri için makul süresinin 15 gün olup, günlük 100,00 TL"den ikame araç bedelinin 1.500,00 TL olduğu belirtilerek, hakimin taktirine göre; davanın kabulü ile; 2.200,00 TL "nin kaza tarihi olan 05/11/2013 tarihinden itibaren, 2.000,00 TL"nin ıslah tarihi olan 05/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç bedeli istemine ilişkindir.
    10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Kısa kararda hükmedilen bir yükümlülüğün gerekçeli kararda hüküm altına alınmamış olmasının ya da gerekçeli karar içeriğinde kabul edildiği bildirilen bir talebin hüküm fıkrasında yer almamasının, çelişki teşkil etmediğini söylemek mümkün değildir. Yargı erkinin görev ve yetkisi, Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak, keza İBK"nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka, gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İBK ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın salt bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.
    Diğer taraftan 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. maddelerinde (6100 sayılı HMK"nun 294-297. maddeleri), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut uyuşmazlıkta, yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı 09.12.2014 tarihli kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, davanın kabulü ile; 2.200,00 TL"nin kaza tarihi olan 05/11/2013 tarihinden itibaren, 2.000,00 TL"nin ıslah tarihi olan 05/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği halde; mahkeme gerekçeli kararının yazımında, kararın gerekçe kısmında bilirkişi raporuna göre değer kaybının 2.000,00 TL olduğu, aracın tamiri için makul süresinin 15 gün olup, günlük 100,00 TL"den ikame araç bedelinin 1.500,00 TL olduğu belirtilmekle kararın gerekçesi ile sonucu arasında çelişki yaratıldığı görülmektedir. Bu durum Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294/3. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Bozma sebebine ve şekline göre davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA;(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine ve şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi