11. Hukuk Dairesi 2014/17589 E. , 2015/2797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/01/2014 tarih ve 2013/233-2014/15 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, davalı bankaya ait üç adet çek bedelinin karşılıksız kalması sonrasında çek bedellerini meşru hamillerine ödeyip çek numaraları da belirtmek suretiyle ödemeye dair ibraname aldığını, karşılıksız kalan çekleri muhatap bankaya teslim ettiğini, ancak müvekkiline tutanak teslim edilmediğini, davalı bankanın çeklerin teslim edilmediğinin iddia etmesi ve Merkez Bankası kayıtlarında bu çekler nedeniyle olumsuz sicil almamak adına müvekkilinin çek bedellerini 15.4.2013 tarihinde davalı bankaya 11.842,26 TL olarak yatırmak zorunda kaldığını, yatırılan paranın davalı banka tarafından bloke edildiğini, müvekkilinin ibranameleri ibraz etmesine karşın davalı bankanın yatırılan para üzerine koyduğu blokeyi kaldırmadığını, banka tarafından yapılan bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu. Davalı banka tarafından her bir çek yaprağı nedeniyle 470,00 TL"den 1.410,00 TL zorunlu karşılık üzerine bloke konulabileceğini, müvekkilinin zorunlu karşılık miktarı dışında kalan 10,432,46 TL üzerindeki blokenin kaldırılmasına için davalı bankaya ihtarname gönderdiğini, davalı bankanın ihtarnamede belirtilen süre dahilinde müvekkiline yatırdığı parayı iade etmediği gibi blokeyi de kaldırmadığını ileri sürerek davalı banka tarafından haksız bloke konulan 10.432,46 TL üzerindeki blokenin kaldırılmasına bu meblağın davalının temerrüde düştüğü 30.4.2013 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil banka nezdinde bulunan davacının hesabında üç adet karşılıksız çek kaydının bulunduğunu, davacının bir başka bankadan kredi kullanmak istediği sırada bu kayıt nedeniyle kredi alamadığını, davacının karşılıksız çek bedellerini alacaklılara ödeyip çekleri bankaya verdiğini iddia ettiğini, ancak banka kayıtlarında karşılıksız çeklerin iadesine dair bir kaydın bulunmadığını, alınan ibranamelerin çekin yasal hamilinin bilinmesine yardımcı olmaması nedeniyle davacının talebi uyarınca işlem yapılamadığını, bunun üzerine davacının çek bedellerini yatırarak karşılıksız kaydının kaldırılmasını sağladığını, bu doğrultuda 15.4.2013 tarihli belgenin davacıya verildiğini, sonrasında davacının haksız ihtarname ile yatırdığı parayı geri istediğini, bankaca yapılan değerlendirme sonrasında davacının hesabına 28.6.2013 tarihinde zorunlu karşılık dışında kalan paranın iade edilip banka kayıtlarının eski hale getirildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava sonrasında yatırılan paranın davacıya iade edilerek blokenin kaldırılması nedeniyle davanın asıl alacak yönünden konusuz kaldığını, davalının dava açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderleri ve temerrüt faizinden sorumlu olduğu, davalıya gönderilen ihtarname ile üç iş günü içinde paranın hesabına yatırılıp blokenin kaldırılmasının istendiği, ihtarın 26.4.2013 tarihinde tebliği edildiği üç günlük sürenin sonu olan 2.5.2013 tarihinden paranın davacı hesabına yatırıldığı 28.6.2013 tarihine kadar geçen süre içinde işleyen temerrüt faizinden davalının sorumlu bulunduğu, davanın ticari iş olması nedeniyle avans faizinin uygulanacağı gerekçesiyle 10.432,46 TL yönünden açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, bu miktarın 2.5.2013-28.6.2013 tarihleri arasında işletilecek avans faizi tutarının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 105,45 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.