17. Hukuk Dairesi 2016/6949 E. , 2017/6806 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı ...."ın davacı şirket nezdinde sağlık sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunduğunu, sigortalı ....."ın 09/11/2012 tarihinde sürücüsü olduğu,... plakalı araç seyrederken ..."ın sürücüsü,...."ın maliki olduğu....plakalı aracın, sigortalının içerisinde bulunduğu araca çarpması neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde sigortalı..." ın yaralandığını, 09/11/2012 tarihinde düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın oluşumunda .... plakalı araç sürücüsü ..."ın asli ve tali kusurlu olduğunu, kaza neticesinde yaralanan..."ın tedavisi ile ilgili olarak .... Sağlık ve Eğitim Hizmetleri A.Ş. Hastanesinde yapılmış ve olay dolayısı ile yapılan tedavi giderlerine ilişkin olarak davacı şirket tarafından 02.01.2013 tarihinde 8.286,39 TL tedavi gideri ödendiğini, davacı şirketin hasar bedelini ödedikten sonra sigortalısının haklarına halef olduğunu, halefiyet kuralları gereğince sigortalıya ödenen tedavi giderlerinin tahsili amacı ile Sosyal Güvenlik Kurumu"nun da bu sorumlulukla ilgili olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek 8.286,39 TL tazminatın faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, 6111 Sayılı yasanın 36.maddesi, 5510 Sayılı yasanın 67.maddesinde değişiklik yapmıştır. Davada bu maddenin uygulama yerinin olup
olmadığının tartışılması gerekir ve 5510 Sayılı yasanın 101. maddesine göre "Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür" bu sebeple mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı Yasanın uygulanmasına ilişkin olduğu, adı geçen yasanın 101. maddesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde görüleceğinin düzenlendiği, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların iş mahkemesince görülmesi gerektiği ve dava konusu uyuşmazlığın da bu kapsamda olduğundan iş mahkemesince sonuçlandırılması gerekeceğinden bahisle mahkemenin görevsizliğine dair yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına göre, sosyal güvenlik kurumunun taraf olduğu tüm davalarda ya da 5510 sayılı Yasadan kaynaklanan bütün hukuki uyuşmazlıklarda iş mahkemesinin görevli olduğunu düşünmek doğru olmadığı gibi 5510 sayılı Yasanın 67. maddesinde 6111 sayılı Yasanın 36. maddesi ile eklenen "Trafik kazası halleri" ibaresinden yola çıkarak iş mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varmak 5521 sayılı Yasanın 1. maddesi ile 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi karşısında mümkün değildir. Hal böyle olunca, dava konusu uyuşmazlığın 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi (6111 sayılı Yasa"nın 59.maddesi ile değiştirilen hali) uyarınca ve haksız fiile dayalı rücuen tazminat davası olduğu, 5521 sayılı Yasa uyarınca iş mahkemesinin görevine giren bir hukuki uyuşmazlık olmadığı gözönüne alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi