14. Hukuk Dairesi 2017/4839 E. , 2020/2260 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/07/2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/12/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; müvekkillerine ait 102 ada 32 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığından 102 ada 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar; davacıların yola ihtiyacı bulunmadığını davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece; davanın kabulüne, 102 ada 32 parsel lehine 102 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Somut olayda; davacılara ait 32 parsel sayılı taşınmazın etrafında alternatif olabilecek diğer tüm parsellere göre yüzölçümü oldukça küçük olan 33 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulması, geçit irtifakı ile yükümlü kılınan 33 parsel sayılı taşınmazın ekonomik olarak kullanılmasını oldukça zorlaştıracağından mahkemece 32 parsel sayılı taşınmaz için diğer alternatifler de değerlendirilerek geçit hakkının yüzölçümü büyük olan parsellerden kurulmasının mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.