
Esas No: 2017/11221
Karar No: 2022/479
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11221 Esas 2022/479 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, 2008 ve 2009 yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyetle cezalandırıldı ve bu hüküm temyiz edildi. Yapılan incelemede, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar olan olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği ve bu nedenle sanığın bu suçlardan dolayı cezalandırılamayacağı kararlaştırıldı.
Sanık ayrıca 2010 yılında sahte fatura düzenlemek suçundan mahkumiyetle cezalandırıldı. Sanık müdafisinin bazı temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden dolayı hüküm onandı ancak bazı düzeltmeler yapıldı. Sanık hakkında TCK'nin 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini kararlaştırıldı ve Anayasa Mahkemesinin 2015 tarihli iptal kararı nedeniyle TCK'nin 53. maddesi yeniden değerlendirilebileceği belirtildi. Sanık hapis cezası ile cezalandırıldı ve hükümden 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ile ilgili bölüm çıkartıldı.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 43/1. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53 ve 62. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 322. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)2010 takvim yılı Ba-Bs formları analizine göre tek fatura düzenlediği anlaşılan sanık hakkında TCK'nin 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,
2)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Kanun'un 43 ve 62. maddelerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden "3 kez" ibarelerinin çıkartılarak yerine "2 kez" ibarelerinin eklenmesi ve TCK'nin 62. maddesinin uygulandığı parağraftan sonra gelmek üzere " 2010 takvim yılına ilişkin verilen cezasından 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" cümlesinin eklenmesi ve hükümden 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine ''Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına'' ibaresi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarının Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2008 ve 31.12.2009 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 13.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.