10. Ceza Dairesi 2014/4382 E. , 2014/8390 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Gözaltı tarihinin gerekçeli karara ""10/02/2013"" yerine ""10/01/2013"" olarak yazılması mahkemece düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 58 ve 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddelerine göre; birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması durumunda bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği gözetilmeden, sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkûmiyetlerden en ağır cezayı içeren Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi 1995/142 esas ve 1996/123 karar sayılı ilamı yerine Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi 2004/124 esas ve 2005/218 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
2- Adana Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından suç konusu esrardan alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1- Tekerrür uygulamasına ilişkin paragrafının hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “Tarsus Ağır Ceza Mahkemesi 1995/142 esas ve 1996/123 karar sayılı ilamı ile yağma suçundan hükmolunan 10 yıl hapis cezası nedeniyle, sanık hakkında hükmolunan cezanın TCK"nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına; ancak sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi 2004/124 esas ve 2005/218 karar sayılı ilamı ile hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” yazılması suretiyle,
2- Hüküm fıkrasının 10. paragrafının (a) bendinde yer alan ""Osmaniye adli emanetinin 2013/319 sırasında iki adet ağzı mühürlü bez torba içerisinde 22 kilo 850 gram Uyuşturucu esrar maddesinin"" ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarı"nda bulunan tanık numunelerin” ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, Başkan vekili ..."nın tekerrürle ilgili değişik gerekçesi ve 19/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
DEĞİŞİK GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 17.04.2007 tarih ve 2007/71-98 sayılı kararına yazdığım karşı oy gerekçemde belirttiğim nedenlerle;
Tekerrür, 5237 sayılı TCK’nın birinci kitabının, üçüncü kısmının, ikinci bölümünde yer alan “güvenlik tedbirleri” başlığı altındaki 58. maddesinde düzenlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise bir “infaz rejimi” olduğu belirtilmiştir.
Cezayı etkileyen bir neden olarak kabul edilmediğinden, gerek 1412 sayılı CMUK’nın halen yürürlükte olan 326. maddesinin son fıkrasında, gerekse 5271 sayılı CMK’nın 307. maddesinin (4) numaralı fıkrasında öngörülen “hükmün sanık lehine temyizi üzerine bozulmasından sonra yeniden verilen hükmün, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz” biçimindeki kuralın kapsamı dışında kalmaktadır. Başka bir anlatımla, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanmaması ya da uygulanması ile ilgili hata yapılması durumunda, temyizin sanık lehine olup olmadığına bakılmaksızın hükmün bozulması gerekir.
Somut olayda, 10 yıl hapis yerine 1 yıl 8 ay hapis cezasının tekerrüre esas alınması yasaya aykırıdır. Bu durum kazanılmış hak kapsamı dışında kaldığından, tekerrür uygulamasına ilişkin bölümde yer alan mahkûmiyetinin 10 yıl hapis cezası olarak değiştirilmesiyle yetinilmesi gerekmektedir.
Sanığın tekerrüre esas alınan mahkûmiyetinin 10 yıl hapis cezası olarak değiştirilmesinden sonra, "ancak kazanılmış hakkı nedeniyle infaz sırasında tekerrüre esas alınan hapis cezası miktarının 1 yıl 8 ay olarak dikkate alınmasına" ibaresinin yazılmasını doğru bulmuyorum. 19/09/2014