Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8697
Karar No: 2014/7966
Karar Tarihi: 24.04.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/8697 Esas 2014/7966 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/8697 E.  ,  2014/7966 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/01/2013
    NUMARASI : 2010/168-2013/19

    M.. A.. ve R.. A.. ile Hazine ve Görece Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 17.01.2013 gün ve 168/19 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili, miras yolu ile intikal ve eklemeli zilyetlik nedeniyle dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan taşınmaz bölümünün vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, uyuşmazlık konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ve zilyetlik koşullarının oluşmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
    Mahkemece, zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 26.04.2012 havale tarihli rapor ve krokisinde gösterilen 70.057,50 m2 taşınmaz bölümünün davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya arasında mevcut teknik bilirkişinin 24.04.2012 tarihli raporuna göre; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmaları yapılmamıştır. Davacılar, niza konusu taşınmazın miras bırakanlarından intikal ettiği ve zilyetlik koşullarının oluştuğu iddiasıyla tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazın babalarından intikal, taksim ve pay satın alımlarıyla yirmi yıldan fazla süredir davacılar zilyetliğinde bulunduğunun yerel bilirkişi ve tanıklar, tarım arazisi niteliğinde bulunduğunun ziraatçı bilirkişi tarafından bildirilmesi üzerine yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
    Öncelikle, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığının Kadastro Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi gerekir. Bir taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için nitelik itibariyle kazanıma elverişli yerlerden olması ve bunun yanısıra zilyetlik koşullarının gerçekleşmiş bulunması gerekir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın niteliği ve zilyetliğin sürdürülüş şekli yeterince belirlenmemiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, HMK.nun 288 vd.maddeleri gereğince mahallinde keşif yapılarak iddia ve savunma doğrultusunda yerel bilirkişi ve tanıklara uyuşmazlık konusu taşınmazda öncesi itibariyle ve halen zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün, niza konusu taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin, kamunun ortak kullanımına ayrılan yerlerden olup olmadığının, kimin zilyetliğinde bulunduğunun ve zilyetliğin sürdürülüş biçiminin ekonomik amacına uygun bulunup bulunmadığı hususlarının sorularak tespiti, davada dayanılan 18.10.1963 tarih ve 11 sayılı vergi kaydının miktar hanesi de yazılı şekilde getirtilerek uygulanması, taşınmazın niteliğinin tereddüte yol açmayacak şekilde belirlenmesi için hava fotoğraflarından yararlanılmasıdır.
    Bir yerin niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. O halde; dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilerek dosyaya eklenmesi, yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla açıklanan hava fotoğrafları ve Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilecek paftaların uygulanması, hava fotoğraflarının çekildikleri, Kadastro Müdürlüğü"nden gelen paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümünün kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, gerekiyorsa imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulundukları konusunda uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınması, teknik bilirkişiye tescil konusu yerin pafta üzerinde işaretletilmesi, HMK"nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağrılarak dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan yukarıda açıklandığı şekilde alınacak zilyetliğe ilişkin bilgilerinin de değerlendirilerek, zilyetliğin başlangıç tarihinden dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığının hesaplanması, daha önce yapılan keşfe katılanlar dışında uzman bilirkişi ziraat mühendisleri aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı inceletilerek gerekçeli, denetime açık, karşılaştırmalı rapor istenmesi, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nun 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmesi, HMK"nun 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip Mahkeme Hakimi tarafından onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı bulunup bulunmadığının sorulup belirlenmesi, uyuşmazlığın niteliğine göre yasal incelemelerin eksiksiz yapılması gerekir.
    Kabul şekline göre de; dava, tapusuz taşınmazın TMK.nun 713.maddesi uyarınca tesciline ilişkindir. Bu tür davalarda, Hazine ve ilgili kamu tüzel kişisi yasal hasım durumunda olup, davanın kabulü halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Harcın da davacıdan tahsili gerekir. Mahkemece, harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiş olması ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesi doğru değildir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, yine 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 388/4 (HMK.m 297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi