17. Hukuk Dairesi 2015/9171 E. , 2017/6859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne ... için 1.000,00 TL maddi, 45.000,00 TL manevi tazminat ile davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, davacı ..."ın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava; davacılar murisinin ölümü nedeni ile Borçlar Kanunu"nun 45. maddesi (6098 sayılı TBK m. 53) gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
. Somut olayda mahkemece alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, murisin asgari ücret elde edebileceği değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacılar vekilinin temyiz itirazında ileri sürdüğü ve dosyaya yansıyan öğrenim belgesinden müteveffanın .... Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Elektrik Bölümü öğrencisi olduğu, ... Meslek Lisesi elektrik bölümünden 2006 yılında mezun olduğu görülmektedir.
Bu bakımdan desteğin mezun olduğu .... Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Elektrik bölümünden öğrenim gören kişinin hangi iş kollarında çalışma imkanına sahip olduğu mezun olduktan sonra ne kadar sürede iş bulabileceyi belirlenerek alabileceği ücretin çalışma yapabileceği iş koluna ilişkin meslek odasından sorularak belirlenmesi ile bu miktar üzerinden destek zararının hesaplanması gereklidir. Bu bakımdan desteğin elde ettiği gelirin belirlenmesi ile uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Desteğin babasının kendisinden önce öldüğü dosya kapsamından anlaşılmakla desteğin babası için ayrılacak payın da desteğin annesi olan davacıya eklenerek hesaplama yapılması gerekirken hükme esas alınan aktüer raporunda, desteğin babasına da pay ayrılması doğru görülmemiştir.
4-Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemini olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de emeklilik ya da çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemini oluşturduğu Dairemiz ve Yargıtay"ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir. Destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararının asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan şekilde bir hesaplama yapılmamış, işlemiş bilinen dönem ve işleyecek bilinmeyen dönem ayrımı yapılarak desteğin bakiye yaşam süresince elde ettiği geliri üzerinden hesaplama yapılmıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi yaşam süresinde kişinin çalışma hayatının sona erdiği pasif döneminin belirlenerek bu dönemde
elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekirken açıklanan yöntem dışında hesaplama tarzı uygulanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
5-Davacı vekili, hükmedilecek tazminatlara olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini talep etmiştir. Alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, istenilen tazminat için davalı ..."ın olay tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile olay tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.