8. Hukuk Dairesi 2013/10666 E. , 2014/8012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2010/478-2013/49
M.. K.. ile C.. B.. aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 05.02.2013 gün ve 478/49 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı adına kayıtlı bulunan 123 ada 10, 183 ada 4 ve 123 ada parsel ile C.. B.. plaka sayılı aracın evlilik birliği içinde 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiğini açıklayarak değerlerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 24.07.2012 tarihli dilekçesi ile 183 ada parsel için 116.395,10 TL 123 ada 10 parsel için 3.224,20 TL ve 07 C.. B.. 909 plakalı araç için 21.875 TL olmak üzere talebini toplam 141.494,30 TL olarak ıslah ettiklerini, 123 ada parsel sayılı taşınmaz evlilik öncesi edinildiğinden bu taşınmazın ıslah edilen kısma dahil olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili, taşınmazların davalıya babası tarafından düğün hediyesi olarak devredildiğini, krediyle alınan aracın kredi borcunun devam ettiğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 183 ada 4, 123 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar ile araç edinilmiş mal olduğundan toplam 141.494,30 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar, 07.08.2000 tarihinde evlenmişler 07.08.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne kararın 30.06.2010 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler başka bir mal rejimi seçtiklerini ileri sürmediklerinden, eşler arasında evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı ve bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4721 sayılı TMK"nun 202 ve devamı maddelerine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekillerinin talebi taşınmazlar ve araç üzerindeki katılma alacağı isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gereklidir.
Dava konusu C.. B.. plaka sayılı aracın 05.02.2009 tarihinde davalı adına tescil edilmişken 21.09.2010 tarihinde boşanma dava tarihinden sonra üçüncü şahsa devredildiği, davalı tarafından borcunun bulunduğu iddia edilmişse de buna ilişkin somut delil sunulmadığı anlaşılmakla, aracın karar tarihine en yakın değerinin yarısının TMK"nun 236 maddesi gereğince katılma alacağı olarak karar altına alınması doğru ise de, 123 ada 10 ve 183 ada parsellerin davalının babası adına kayıtlı iken babası tarafından bedelsiz olarak davalıya devredildiği ve TMK"nun 220/2 maddesi uyarınca kişisel mal olduğu saptanmakla bu taşınmazlarda zemin yönünden verilen karar doğru değildir. 183 ada 4 parsel üzerinde bulunan yapılardan davalı tarafından 01.01.2002 tarihinden sonra ve boşanma dava tarihinden önce meydana getirilen, ekonomik bir değeri bulunan yapıların edinilmiş mal olarak kabulü ile bu yapılar üzerinde davalı lehine katılma alacağına karar verilmesi gereklidir.
Hal böyle ise de, boşanma davası ile birlikte görülmekte iken tefrik edilerek eldeki esasa kaydedilen dava dosyasına Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Dava TMK"nun 202 ve devamı maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri"nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun"un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"nca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev, kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulur. Taraflar, arasındaki katılma alacağı davası Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülerek sonuçlandırılmıştır. Bu açıklamalar karşısında mahkemece, niteliği dikkate alınarak davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 4.369,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.