8. Hukuk Dairesi 2013/18675 E. , 2014/8053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/06/2013
NUMARASI : 2012/1704-2013/660
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı S.. A.. tarafından borçlular Y.. D.. Sigorta Aracılık Hizmetleri AŞ. ile L.. Sigorta ve Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçilmiş; borçlular vekili İcra Mahkemesine başvurusunda taraflarına gönderilen ihtara Bakırköy 40. Noterliği"nin 23778 yevmiye no.lu ihtarnamesi ile cevap verilmiş olduğunu, takibe konu ipoteklerin davalıya 14.02.2008 tarih ve 18834 yevmiye no.lu acentelik sözleşmesinin 39. maddesi gereğince acentelik faaliyetlerinden doğan borcunun teminatı olarak verilmiş olduğunu, uyuşmazlığın çözümü için İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılmış olan davanın yargılamasının sürmekte olduğunu bu nedenlerle S.. Sigorta AŞ. nin müvekkili şirketler nezdinde doğmuş kesin bir alacağının olmadığını belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporu da alınarak davanın reddine karar verilmiş; karar borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİK"nun 149. maddesinde “İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve İcra Mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını isteyebileceği bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İİK"nun 150/1. maddesinde ise “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti İcra Müdürüne ibraz ederse İcra Müdürü 149"uncu madde uyarınca işlem yapar ..." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemelere uymayan hallerde ipoteklerin ilamlı icra yoluyla takibi mümkün değildir.
Somut olayda; 09.10.2009 tarih 8419, 8420, 8421 yevmiye no.lu ipotek belgelerine dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatılmıştır. Y.. D.. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.nin taraf olduğu acentelik sözleşmesinin mevcut olduğu, ipotek akit tablolarından “Y.. D.. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.nin S.. A.. ile olan acentelik faaliyetlerinden doğan borcunun teminatı olarak ...” ipotek verildiğinin anlaşıldığı, alacaklı tarafından acentelik faaliyetlerinden doğan borçlarından kaynaklanan alacağın ödenmesi için borçluya ihtarname gönderilerek, İİK.nun 150/ı maddesi uyarınca takibin başlatıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin dayanağı sözleşmenin cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredinin kullandırıldığını göstermemesi nedeniyle alacaklı İİK"nun 150/ı maddesinden faydalanamaz. Bu haliyle ipotek belgesi İİK"nun 150/ı maddesinde belirtildiği şekilde borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakti veya gayrinakti bir krediyi kullandıran banka tarafından ibraz edilmediğinden, bahsi geçen ipotek, İİK"nun 150/ı koşullarını taşıyan limit ipoteği değildir. Öte yandan anılan ipotek, borçlu firmanın cari hesaplarının teminatını teşkil etmek üzere kurulduğundan ipoteğin İİK"nun 149. maddesinde düzenlenen anapara (karz) ipoteği olduğundan da söz edilemez.
O halde, alacaklının genel mahkemelerde dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması mümkün olmayıp alacağın tahsil edilip edilmeyeceği ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.