Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3103
Karar No: 2017/6958
Karar Tarihi: 19.06.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/3103 Esas 2017/6958 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/3103 E.  ,  2017/6958 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/08/2009 tarihinde araç şoförünün... olduğu .... plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkil ... olduğu halde seyir halinde iken Bulanık ilçesi sınırları içerisinde araç lastiğinin patlaması sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybederek tek taraflı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, olayda eyleme karşılık esas yasa maddesi gözetildiğinde ceza zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, tazminat davasında ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için açılmış bir kamu davasının bulunmasının zorunlu olmadığını, Yargıtay kararlarında da zamanaşımı süresinin uygulanabileceğinin belirtildiğini, müvekkilin fakirlik belgesinden de anlaşılacağı üzere maddi durumunun iyi olmadığını, adli yardımdan faydalandırılarak harç, yargılama gideri alınmamasına karar verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak 100.000 TL dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, masraf ve ücreti vekalet ile birlikte sonradan ortaya çıkacak olan diğer kusurlular olması ihtimaline binaen davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tüm bilgi ve belgelerin dosyaya geldikten, dosyanın ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra dosyanın tazminat hesabından anlayan uzman bilirkişiye tevdii için ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 06/08/2009 tarihinde meydana geldiğini, davada
    05.10.2012 tarihinde açıldığı için zamanaşamı süresinin dolduğunu, TTK .nın 1446. Maddesi uyarınca oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer hükmünün yer aldığını, davacının kazaya ilişkin meydana gelen durumun sigorta güvencesi dışında tutulmasını gerektiren hallerin bulunabileceği yolunda kuşku ve belirsizlikleri kaldırmadığını, istenilen belge ve bilgileri de temin edip göndermediğini, bunları yapmamasına rağmen yanlış beyanlarda bulunduğunu, haksız ve yersiz olan davanın yukarda izah edilen nedenlere bağlı olarak reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesi yönende karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki belgeler ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 207.441,23 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı ... şirketinden, poliçe limitini geçmemek kaydıyla, 150.000,00 TL"sine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile oluşan maluliyet sonucunda talep edilen iş göremezlik tazminatı isteminden ibarettir.
    1086 Sayılı HUMK"un 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nın karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.
    Somut olayda,Yerel Mahkeme kararın gerekçe kısmında “davacı vekili 22.05.2013 günü işlem gören ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesi ile talep ettiği 100.000,00TL tazminatı, 150.000,00TL olarak artırmış ancak faiz talebinden hiç bahsetmemiştir. Bu nedenle, 100.000,00TL için dava tarihinden faiz başlatılmış, kalan 50.000,00TL için faize hükmedilmemiştir.” şeklinde gerekçe yazılmışken, hüküm fıkrasında “ 207.441,23 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı ... şirketinden, poliçe limitini geçmemek kaydıyla, 150.000,00 TL"sine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur. Gerekçe ile hüküm çelişkilidir. Bu durum HMK"nın 294/3 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar
    sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-1982 T.C. Anayasa"sının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280 maddesi hükmüne göre "bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden Anayasa ve HMK ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak davalılar aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu nedenle Mahkemece eksik olan belgelerin ve bilirkişi raporlarının tebliğinin yapılarak, davalı tarafca incelenmesine olanak sağlanması gerekirken, davalı tarafa raporlar tebliğ edilmeden davalı aleyhine hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Kabule göre de; davalı vekili yargılama aşamasındaki savunmasında, davacının sigortalı araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın
    özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek hatır taşımasına ilişkin savunmanın verilen karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
    4-Davacı taraf, trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını ileri sürerek iş göremezlik tazminatı talep etmiş, buna göre de bilirkişi tarafından CS0 1980 yaşam tablosu dikkate alınarak davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmiş ve hesaplama yapılmış olup mahkemece bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu"nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Bu itibarla, Yargıtay kriterlerine uygun olarak ... .... Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ile davacının iş göremezlik zararının hesaplanması gerekirken tazminat esaslarına uygun olmayan yaşam süresine göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1, 2, 3, 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... AŞ"ye geri verilmesine 19.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi