11. Hukuk Dairesi 2013/10631 E. , 2014/84 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19.03.2013 tarih ve 2012/213-2013/150 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." sözcüğünü 1947 yılından beri kullandığını ve ... sözcüğünün davacının ticari işletmesi ve ürünleri ile özdeşleştiğini, bu sözcüğün davacının tescilli markası olduğunu, ayrıca tescilli ünvanında yer aldığını ve işletme adı olarak kullanmakta olduklarını, müvekkili ile davalı ... Ltd. Şti"nin aralarında yaptıkları antlaşmaya göre davalı işletmesinde ... markalı ve ... A.Ş"nin pazarladığı ürünler dışında hiçbir ürün satmayacağının ve "..." adını kullanmaya yetkili olması gerektiğini, bir süre devam eden bu anlaşmanın 1 sene önce karşılıklı olarak sona erdirildiğini, taraflar arasındaki anlaşmanın sona ermesi ve davalının 13/06/2011 tarihinden bu yana ... A.Ş"den mal satın almamasına rağmen "..." ismini kullanmaya devam ettiğini ve sözlü ve yazılı uyarılara rağmen "..." yazısını indirmemekte direndiğini, davalının ticari işletmesini "..." olarak tanıtmaya devam etmesinin tüketicileri yanıltığını, içinde ... markalı ürünler satılmadığı halde davalıyı sadece ... ürünleri satan ...nun yetkili bayisi olarak tanımalarına neden olduğundan tüketicileri yanılttığını, bu durumun ... A.Ş"nin ticaret ünvanıyla da iltibasa sebebiyet verdiğini ileri sürerek davalının davacının işletme adı ve tescilli ticaret ünvanına vaki tecavüzü ile haksız rekabetin menine bunun sonucunda oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, "..." sözcüğünün davalının işletmesinden çıkarılmasını ve kullanılmamasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı temsilcisi, "..." ismini kullanmadıklarını, tüketicileri yanılttıklarının ve mağaza içinde bu ürünleri satmadıkları halde bu ürünü satmış gibi göründüklerinin doğru olmadığını, "..." tabelalarını kaldırmış olmalarına rağmen davacı şirkete ait önceden sipariş ettikleri ve satışa sundukları ürünlerinin satışının yapılmakta olduğunu, davacının ürünleri geri iade almadığını, taraflarına gönderilen 23.02.2013 tarihli ihtarnamenin tebliğinden sonra tabela yazısını kaldırdıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalıya markanın kullanımına yönelik ihtarname keşide ettiği, davalı tarafın dosyadaki fotoğraflara göre ... markasını işyerindeki tabelada kullandığı, dava açıldıktan sonra ise ... tabelasının kaldırıldığı, dava markaya yönelik tecavüzün tespitine ve menine yönelik olup davalının işletmesinden "..." ibareli tabelanın kaldırıldığından ve tecavüz sona erdirildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının davanın açılmasına sebebiyet verip tecavüzü dava açıldıktan sonra giderdiği gerekçesiyle de vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı temsilcisi temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı temsilcisinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı temsilcisinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.