11. Hukuk Dairesi 2013/11335 E. , 2014/91 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/11/2012 tarih ve 2011/36-2012/427 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davanın konusu olan 27.03.2008 tarihli 4 numaralı kredi sözleşmesinde sözleşme tutarının 500.000 EU olduğunu, kredinin geri ödemesinin EURO cinsinden yapılmasının kararlaştırıldığı halde kredinin geri ödenmesi aşamasında müvekkili şirketin onayı haricinde ve açıkça karşı çıkmasına rağmen davalı bankanın EURO cinsinden olan borcu USD cinsi borca dönüştürerek ortaya çıkan kur farkı ile 5411 Sayılı Bankacılık Kanunun kredi sözleşmelerine ilişkin düzenlemelere, etik ilkelere ve müşteri haklarına ilişkin düzenlemeye aykırı şekilde ekspertiz, komisyon ücreti gibi abartılı tahakkuklarla ödenmesi gereken kredi borcunun üstünde para tahsil ettiğini iddia ederek fazlaya talep hakkı saklı kalmak koşuluyla 10.000,00 TL alacağın haksız tahsil tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili bankanın davacıya 12.01.2005 ve 27.03.2008 tarihli genel kredi sözleşmeleriyle muhtelif tarihlerde nakdi döviz kredileri kullandırdığını, bu davanın konusunun ise ... .. ... ../... tarafından davacıya 2 yıl vadeli olarak kullandırılan 375.000 bedelli USD işletme kredisi olduğunu, müvekkili bankanın davacının bu kredinin teminatı olarak söz konusu banka lehine keşide ettiği 16.04.2010 tarihli (26.04.2010 tarihli) 375.000 USD bedelli bonoya aval verdiğini, bu avalle müvekkilinin davacıya gayrinakdi kredi tahsis etmiş duruma geldiğini, teminat olarak verilen bu bono ile kredinin para cinsinin belirlenmiş olduğunu, kredinin USD cinsinden tahsis edildiği ve yine ayni para cinsinden tahsil edildiğini, davacının 19.04.2010 tarihli talimatında da açıkça USD cinsinden kredi kullandığını, ana para ve faiz tutarını 26.04.2010 tarihinde kapatacağını kabul ettiğini, krediyi geri öderken her hangi bir ihtirazi kayıtta bulunmadığını, neticeten müvekkilinin sözleşmedeki para cinsini davacının iradesi dışında değiştirmediğini, tacir sıfatını haiz olan müvekkilinin Türk Ticaret Kanunu"nun 22 maddesi uyarınca ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmesi karşılığında münasip bir ücret isteyebileceğini,
alınacak masraf konusunda düzenleme yetkisi bulunan ... Bankası"nın 2006/1 sayılı tebliğinde bankaları tahsil edecekleri masrafların nitelikleri ve sınırlarını belirleme konusunda serbest bıraktığını, müvekkilinin bu karar gereğince belirlediği masrafları müşterilerine duyurduğunu,savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kredi sözleşmesinin 33. maddesindeki “İşbu kredinin tarafımızca yapılacak anapara, faiz ödemelerinin kredinin açıldığı döviz cinsinden olacağı, ödemelerin döviz üzerinden yapılması” düzenlemesininin bulunduğu, kredinin USD üzerinden kullandırıldığı, dolayısıyla geri ödemenin de bu para cinsinden yapılması gerektiği, bankanın krediye uyguladığı vergi, komisyon ve ekspertiz ücretlerinin sözleşmeye uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.