
Esas No: 2018/743
Karar No: 2020/726
Karar Tarihi: 13.07.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2018/743 Esas 2020/726 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/743
KARAR NO : 2020/726
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2014/309 Esas, 2017/1013 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, alt yüklenicinin eser sözleşmesine aykırılığı nedeniyle davacı yüklenicinin aldığı ihale nedeniyle uğradığı zararın davalı alt yükleniciden tazmini talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili, müvekkili şirketin Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Bölge Başkanlığı 4. İhale Komisyonunca 12/04/2005 tarihinde yapılan ihale ile plastik meyal sistemleri yapma işini üstlendiğini, söz konusu ihaleye konu işleri yapmak üzere davacının davalı ile 18/01/2006 tarihli iş sözleşmesini imzaladığını, sözleşme gereğince davacı müvekkilinin davalıya sözleşme ile belirlenen 30.000,00-TL peşinatı 04/02/2006 tarihinde yatırdığını, fakat buna rağmen davalının sözleşmeye ve şartnameye uygun olmayan projeler sunması üzerine ihaleyi veren İç Tedarik Bölge Komutanlığı tarafından işin kabulünün yapılmadığını, davacı müvekkilinin davalıya işi tamamlamak üzere ihtarname çektiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde işi yerine getiremeyeceğini ve faaliyeti durdurduğunu belirttiğini, davalının bu tavrı nedeniyle davacı müvekkilinin ihalelerden de yasaklandığını, davalıya ödenen 30.000,00-TL peşinatın iadesi için Ankara .... Noterliğinin 26/05/2006 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilmesine rağmen netice alınamayınca Zeytinburnu .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde İtirazın İptali davasının açıldığını, bu mahkemenin 06/11/2007 tarih 2006/461 esas ve 2007/700 sayılı kararı ile itirazın iptaline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini beyan ederek davalının işi yerine getirmemesinden dolayı 29.340,00-TL irat kaydedilen teminat, 3.363,00-TL teminat farkı, 2.201,00-TL karar pulu bedeli, 3.668,00-TL sözleşme bedeli, 245,00-TL KİK payı, şimdilik 1.000,00-TL ihale nedeni ile alınan 5.000 Kg malzeme, masraf ve gümrük gideri ile şimdilik 1.000,00-TL ihaleden yasaklı olmaktan dolayı uğranılan zarar olmak üzer toplam 40.817,00-TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, Bakırköy Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının unvanının sözleşmeden farklı olduğu bu sebeple aktif husumetinin bulunmadığını, müvekkili davalının ihalede taraf olmadığından davacının uğradığı zararın davalıdan istenilemeyeceğini, anlaşma çerçevesinde öncelikle yapılacak işe ait projenin onayı gerekirken teknik şartnamenin tesisin çalışma prensibini tam anlatmaması, yoruma açık olması ve tarafların teknik şartnameyi farklı yorumlamaları projenin tamamlanmasını engellendiğini ve üretim aşamasına geçilemediğini, davalının defalarca proje taslağı hazırlamasına rağmen onay alınmadığı bildirildiğinden uygulama aşamasına geçilemediğini, bu koşullarda işin devamının mümkün olmadığını, davacıya bildirmek zorunda kaldığını, davacının herhangi bir ödeme yapmadığı gibi peşin olarak yaptığı ödemeyi de geri aldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davalıya ödediği 30.000,00-TL peşinatı İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin kararı ve Zeytinburnu .... İcra Müdürlüğünün icra dosyası marifeti ile geri aldığının sabit olduğu, yapılan bu yargılama içerisinde davalının işleri tamamlamakta atfı kabil kusurlu bulunduğunun anlaşıldığı, ne var ki yargılamamıza konu uyuşmazlıkta davacı taraf ihale sözleşmesinin davalının mütemerrit davranması nedenine dayalı olarak kurumca fesh edildiğini ileri sürerek tazminat talep ettiği, fakat ihale şartnamesi ve sözleşmesi ile kurumun ihale sözleşmesini fesh eden yazıları incelendiğinde fesih nedeninin ayrıca davacının alt yüklenici yasağına aykırı davranması olarak gösterildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davalı üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirseydi dahi kurumu sözleşmeyi sırf bu nedenle, yani davacının alt yüklenici yasağına aykırı davranması nedeniyle fesh edeceğinin aşikar olduğu, davacı dava konusu taleplerini ihalenin kurumca fesh edilmesine dayandırdığına ve feshin bir nedeninin de alt yüklenici yasağına aykırılık olması gösterildiğine göre davacının kendi kusuruyla yol açtığı zararlarını davalıdan istemeyeceği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; idare tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine göre zamanında yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin 31 Temmuz 2016 tarihinde feshedildiğini; davalı ile imzalanan sözleşmenin alt yüklenici sözleşmesi olmayıp, davalı firmanın alt yüklenici vasfını taşımadığını; davalı ile müvekkili firma arasında yapılan sözleşmenin “iş sözleşmesi” başlığını taşıdığını, müvekkilinin “sipariş veren”, davalının da “üretici firma” olarak geçtiğini: müvekkil firmanın üretici değil, tedarikçi firması olup, ihaleye konu işin imalini değil, tedarik işini üstlendiğini bu nedenle alt yüklenici çalıştırmaya da gerek duymadığını ve alt yüklenici çalıştırma yasağına da aykırı davranmadığını; müvekkilinin sistemin imalini davalı ile imzaladığı sözleşme ile davalıdan sipariş ettiğini; idare için önemli olanın sistemin kendilerine şartnamaye uygun olacak şekilde tedarik edilip teslimi olup, müvekkiline de bu sistemin piyasadan tedarik edilip kurularak faal hale getirmek suretiyle ihale veren idareye teslim edilmesi işinin ihale edildiğini; dolayısıyla davalı ile imzalanan sipariş sözleşmesinin, ihale şartnamesine ve sözleşmesine aykırılık teşkil etmediğini; yerel mahkemece idare yerine geçilerek olmayan bir fesih sebebi irdelenip gerekçe yapılabilmekte ise o halde yerel mahkemece evvela alt yüklenici yasağına aykırı davranılıp davranılmadığının ihale dokümanı incelenip tartışılması gerektiğini;somut olayda İdare’nin tek muhatabının müvekkili firma olup, mağduriyet ve zararların müvekkili firmaya yöneltildiğini; alt taşeronluk gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacının davalı ile 18/01/2006 tarihli iş sözleşmesini imzaladığı, davacı tarafça, sözleşme koşullarının yerine gelmemesi nedeniyle davalıya ödenen 30.000,00-TL peşinatın iadesi için Zeytinburnu ... İcra Müdürlüğünün .... dosyası ile başlatılan ilamsız takibe davalının itirazı üzerine İtirazın İptali davasının açıldığı, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/11/2007 tarih 2006/461 esas ve 2007/700 sayılı kararı ile sözleşmedeki edim davalı tarafça yerine getirilmediğinden ödenen peşinatın iadesi gerektiği gerekçesi ile itirazın iptaline karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 15 HD 2008/864E 2009/762 K sayı ile kararın onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda; davalının ana sözleşmenin feshinden doğan zararlardan sorumlu tutulamayacağı; davacı ... Şti. İle Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Bölge Başkanlığı arasında yapılan 23.11.2005 tarih ve 2005/110197 İhale Kayıt Numarası ile acık ihale usulü ile mal alım ihalelerine ait birim fiyat mal alım sözleşmesi hükümlerine göre, Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Bölge Başkanlığı 12.10.2006 tarih ve 6048.411-06 sayılı yazısı ile sözleşmenin 16.1 nci maddesine aykırı olarak alt yüklenici çalıştırdığı ve ihtarlı süre sonunda da taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle sözleşme 31.07.2006 tarihinde feshedildiği anlaşıldığından ana sözleşmenin fesih nedenleri ve yasaklama kararı açısından alt yüklenici çalıştırma yasağına aykırı davranması ile sebebiyet verdiği; proje sunumunda dava dışı iş sahibi MSB tarafından projenin uygun bulunmama gerekçeleri ve teknik şartname isteklerinin davalının yükümlendiği iş kapsamında olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ileri sürülen eksiklik/uygunsuzlukların sözleşme kapsamında olup olmadığı hususunun teknik bir bilirkişi tarafından araştırılmadığı, dolayısıyla proje onayının alınması sürecinde davalıya atfedilebilir bir kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmediği; mahkeme tarafından ana sözleşmenin feshinde davalıya atfedilebilir kusurun varlığının bulunduğu kanaatine varılması durumunda, taahhüt yerine getirilmediğinden kesin teminat mektubu karşılığı 29.340,00 TL'nin 10.08.2006 tarihinde, 3.363,00 TL teminat farkının 31.10.2006 tarihinde, 2.201,00 TL karar pulu bedelinin 22.11.2005 tarihinde, 3.368,00 TL sözleşme bedelinin 22.11.2005 tarihinde, 245 TL K.İ.K payının 22.11.2005 tarihinde ihale makamına ödendiği, davacı şirketin anılan sözleşme kapsamında aldığı malzeme, masraf ve gümrük giderleri parası için 857,86 TL ödendiği; Davacı şirketin yasaklılık nedeniyle ihalelere katılamamak ve bankaların yasaklı firmalara uyguladıkları yaptırımlar nedeniyle maddi zararı oluşmadığı belirtilmiştir.Mali Müşavir, Hukukçu ve Metalurji mühendisi bilirkişilerce oluşturulan 29/12/2015 teslim tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin davalının edinimi yerine getirmemesi ve fesih bildirimi yerine geçtiği mahkemece kabul edilir ise makbuzlarla sabit olan irat kaydedilen teminat mektubu karşılığı 29.340,00 TL, teminat farkı 3.363,00 TL, karar pulu 2.201,00 TL, sözleşme damga 3.368,00 TL, kamu ihale kurumu payı 245 TL, malzeme, masraf ve gümrük giderleri nedeniyle 1.000,00-TL, ihaleden yasaklılık sebebiyle 70.000,00-TL muhtemel asgari kâr kaybının olabileceğine dair görüş belirtmiş, alınan 09/05/2017 tarihli ek raporda aynı görüşte oldukları bildirilmiştir. Davacı şirket ile dava dışı Milli Savunma Bakanlığı arasında yapılan 23.11.2005 tarihli acık ihale usulü ile mal alım ihalelerine ait birim fiyat mal alım sözleşmesi düzenlendiği, davacının bu sözleşmeden sonra davalı ile 18/01/2006 tarihli iş sözleşmesini imzaladığı, sözleşme koşullarının yerine getirilmemesi üzerine davalıya ödenen peşinatın iadesi konusunda açılan itirazın iptali davasında İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/461 esas ve 2007/700 sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen itirazın iptali kararının kesinleştiği; Milli Savunma Bakanlığı İç Tedarik Bölge Başkanlığının 12.10.2006 tarih ve 6048.411-06 sayılı yazısı ile sözleşmeye aykırı olarak alt yüklenici çalıştırıldığı ve ihtarlı süre sonunda da taahhüdün yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin 31.07.2006 tarihinde feshedildiği; sözleşme 16.1 maddesinde işin bizzat yüklenici tarafından yapılması gerektiği belirtilerek alt yüklenici yasağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı sözleşmedeki alt yüklenici yasağına rağmen işi alt yükleniciye vermiş, iş sahibi idare de bu nedenle sözleşmeyi feshetmiş olmakla, davacının artık kendi kusuruna dayanarak davalı taşerondan talepte bulunamayacağı sonucuna varıldığından, yerel mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21/11/2017 tarih ve 2014/309 Esas, 2017/1013 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90-TL'nin mahsubu ile bakiye 18,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere 13/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.