3. Hukuk Dairesi 2015/19881 E. , 2017/6472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarındaki taşınmaz alım-satımına dair harici sözleşme gereği davalıya verilen kaparo bedelinin iadesi amacıyla davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının icra dosyasına bildirdiği itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın yasal süre içerisinde açılmadığını belirterek zamanaşımı itirazında bulunmuş, esas yönden ise, taraflar arasında herhangi bir alım satım ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalının takip dosyasına bildirmiş olduğu itirazında haksız olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı, ayrıca davalının bedel iadesi yönünde takip tarihine kadar TBK"nun 117. maddesine uygun biçimde temerrüte düşürülmediğinden temerrüdün takip tarihinden itibaren başlayacağı kabul edileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2013/6574 esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5.000 TL asıl alacak yönünden aynen devamına, asıl alacağın % 20"si oranında hesaplanan 1.000 TL icra inkar tazminatının davalı tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6098 sayılı Borçlar Kanununun 117.maddesinde; ""Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer"" şeklinde düzenlenme yer almaktadır. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya dava açılması ya da takip başlatılması vs. suretiyle gerçekleşir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre; borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez.
Somut olayda; davacı ilk olarak davaya konu kaparo bedelinin iadesi amacıyla davalı aleyhine 04.07.2008 tarihinde icra takibi başlatmış, ödeme emri davalıya 16.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalının takibe vaki itirazına karşı açılan itirazın iptali davasında ise mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, ardından davacı tarafından aynı taleple 09.05.2011 tarihinde takip başlatılmış ne var ki iş bu takibe vaki itirazın iptali davasının da usulden reddi üzerine davacı tarafça bu kez temyize konu olan, Konya 9. İcra Müdürlüğünün 2013/6574 esas sayılı icra dosyası ile takip başlatılmış olduğu ve davada bu takibe vaki itirazın talep edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; davalı borçlunun, davaya konu alacağın tahsili amacıyla başlatılan 04.07.2008 tarihli icra takip dosyasında, kendisine ödeme emri tebliğ edildiği tarihten (16.07.2008) itibaren, takibe/borca itiraz için verilen yedi günün sonunda temerrüde düşürüldüğünün kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının bedel iadesi yönünde takip tarihine kadar TBK"nun 117. maddesine uygun biçimde temerrüte düşürülmediğinden temerrüdün takip tarihinden itibaren başlayacağı kabul edileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.