MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Avukat olan sanığın, katılanın yetkilisi olduğu ... Turizm Otomotiv isimli şirketten ... plakalı ... marka otomobili 24/01/2011 tarihli sözleşme ile 36 ay süreli olarak aylık 999 Euro bedel karşılığında kiraladığı, ancak araç için kira bedelinin ödenmemesi üzerine sanığa aracın teslimi için ihtarname çektiği, buna rağmen sanığın araç kirasını ödemediği gibi aracı teslim de etmediği bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık savunmasında; aracı kiraladıktan sonra ismini ...olarak bildiği meslektaşına 2-3 günlüğüne emaneten verdiğini, ancak bu kişinin avukat olmadığını sonradan öğrendiğini, aracın çalınmasından sonra durumu katılan şirkete bildirdiği fakat onların bu durumla ilgilenmedikleri, kendisinin ayrıca aracın çalınmasıyla ilgili Bakırköy C.Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdiği, aracı fiili imkansızlık nedeniyle teslim edemediği yönünde beyanda bulunmuş ise de; araç kiralama sözleşmesinin tarihinin 24/01/2011 olması, sanığın aracın çalındığından bahisle yaptığı şikayet dilekçesi içeriğine göre iddia edilen aracın çalınması tarihinin 10/02/2011 olması, sözleşmede aracın çalınması halinde gerekli işlemler ve başvuruların kiracı tarafından yapılmasının açıkça öngörülmesine rağmen sanığın bu çalınma olayına ilişkin Bakırköy C.Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesi tarihinin iddia edilen çalınma olayından yaklaşık 8 ay sonrası olan 18/10/2011 olması, söz konusu bu tarihin de katılanın sanık hakkındaki şikayet dilekçesi tarihinden yaklaşık 3 ay sonraya tekabül etmesi, katılan tarafından aracın teslimi için yapılan ve sanığa 03/06/2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye sanık tarafından herhangi bir cevap verilmemiş olması karşısında; sanığın bu yöndeki savunmalarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmekle, dosya kapsamından sanığın eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamına alınan TCK’nın 155/1. maddesi gereğince basit dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine hükmedilmesi gerekirken suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.