Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3045
Karar No: 2019/7248
Karar Tarihi: 15.04.2019

5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3045 Esas 2019/7248 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yapılan temyiz istemi, itiraz olarak kabul edilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmelidir. Mahkumiyet kararına yapılan temyiz istemi reddedilmiştir. Ancak, mahkumiyet kararının sorumlu müdüre yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle bozulması gerekmektedir. 5187 sayılı Kanunun Tebligat başlıklı 29. maddesi uyarınca tebligatın sorumlu müdüre yapılması gerekmekle birlikte, muhataba ulaşılamadığı durumlarda aynı yerde sürekli çalışan memur veya müstahdeme de tebligat yapılabilir. Ancak, tebliğ saatlerinde iş yerinde geçici olarak bulunmaması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı durumlar için muhatabın aynı yerde sürekli çalışan memur veya müstahdeme tebligat yapılmalıdır. Bu durumda tebligatın usulsüz olmaması için tebligat mazbatasında açıklama yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri: 5187 sayılı Kanunun Tebligat başlıklı 29. maddesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu.
19. Ceza Dairesi         2018/3045 E.  ,  2019/7248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ... hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yapılan temyiz istemi yönünden;
    5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 5. fıkrası uyarınca verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara, aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itiraz yolu açık olup, temyizi mümkün bulunmadığından, sanık müdafiinin temyizinin itiraz olarak değerlendirilip, merciince gereğinin yapılması için dosyanın incelenmeksizin mahalline iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet kararına karşı yapılan temyiz istemi yönünden; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2018 tarihli, 2014/70 E., 2014/70 K. sayılı kararında;
    "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir.
    Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir. (Kayıhan İçel, s. 221) Dolayısıyla tebligatın sorumlu müdüre yapılması kural olmakla birlikte, muhataba ulaşılamadığı hallerde 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilen kişilere de tebligat yapılabileceği kabul edilmelidir.
    Öte yandan, tebligatın tüzel kişi yerine gerçek kişi olan sorumlu müdür muhatap alınarak düzenleneceği, sorumlu müdürün görevinin niteliği gereği “belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra eden kişi” konumunda bulunduğu ve aynı Kanunun 29. maddesinde belirtilen adresin aynı zamanda sorumlu müdürün iş yeri adresi olduğu da dikkate alındığında, sorumlu müdüre 7201 sayılı Kanunun 17 ve 20. maddelerine uygun olarak tebligat yapılması gerektiği sonucuna varılmalıdır.
    7201 sayılı Kanun ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin anılan hükümleri dikkate alındığında, muhatabın iş yerinde meslek ya da sanat icra eden bir kişi olması durumunda da, diğer tebligat usullerinde olduğu gibi, tebligatın öncelikle bizzat muhataba yapılmaya çalışılması gerekmektedir. Muhatap aranmadan tebligatın doğrudan doğruya memur veya müstahdeme yapılması usule aykırı olacaktır. Muhatabın tebliğ saatlerinde iş yerinde geçici olarak bulunmaması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı durumlarda ise; muhatabın aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine tebligat yapılmalıdır.
    Muhatap yerine daimi memur ya da müstahdemlerinden birine tebligat yapılması durumunda ise; 7201 sayılı Kanunun 20 ve Yönetmeliğin 29. maddelerindeki açık düzenlemeler karşısında, tebligatın muhatap yerine bu kişilere yapılmasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliği tebliğ mazbatasında belirtilmelidir. (Ejder Yılmaz – Tacar Çağlar, Tebligat Hukuku, Değiştirilmiş Dördüncü Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2005, s. 471, 488, 490) Dolayısıyla muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde geçici olarak bulunmadığına ve bu nedenle muhatap yerine sürekli çalışan memur ya da müstahdemine tebligat yapıldığına ilişkin tebligat mazbatasında açıklamada bulunulmaması durumunda da tebligatın usulüne aykırı olduğu kabul edilmelidir..." şeklinde sorumlu müdüre yapılacak tebligat işleminin taşıması gereken temel esaslar belirtilmiştir.
    Buna göre; temyize konu somut olayda, itirazın kabulü kararı üzerine kesinleşen düzeltme ve cevap metninin yayımlanması kararının, muhatap adına tebliğ almaya yetkili daimi çalışana 28.05.2014 günü tebliğ edilmesi, ancak tebliğ mazbatasında muhatabın neden iş yerinde olmadığıyla ve neden bizzat yapılamadığıyla ilgili bir açıklamanın bulunmaması karşısında, sorumlu müdüre yapılan tebligat usulsüz olduğundan, suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 15/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi