17. Hukuk Dairesi 2014/25242 E. , 2017/7212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalının maliki olduğu greyderin murisi altına alarak ezmesi sonucu murisin vefat ettiğini, murisin müvekkillerinin eşi ve babaları olduğunu, yol çalışması sırasında davalı idarenin gerekli güvenlik tedbirlerini almadığını, operatörün çalışması sırasında operatöre yardımcı olmak amacıyla yağcı görevlendirilmediğini, geri vites kornası ve ikaz tertibatı da bulunmayan araç istihdam eden davalının belirtilen nedenlerle ve sair nedenlerle de kusurlu ve sorumlu olduğunu, dava ve taleplerde müteselsil sorumluluğa dayanılıp indirimi kabil tüm faktörler gözetilerek taleplerin denkleştirildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş... için 10.000 TL maddi tazminat, 100.000 TL manevi tazminat, murisin evlatları olan diğer davacıların her biri için ayrı ayrı 100.000’er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı eş... için 34.366,05 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, dava dilekçesinde talep edilen tazminatın hangi nedene dayalı olduğunun açık olarak bildirilmediğini, zararın hizmet kusurundan kaynaklanmış olması halinde davanın idare mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kaza sırasında yapılan işin desteğin ricası üzerine müvekkilinin işçisinin onu kırmamak için özel mülkte yapıldığını, işçinin görevlendirildiği yolun köy yolu olduğunu, oysa ki muhtarla birlikte gelen desteğin inişe göre yolun sol tarafında kalan yerdeki suyun mezarlığa gittiğini söyleyerek burada kanal açmasını işçiden istediğini, işçinin bu talebi yerine getirmesinin yasal olarak mümkün olmadığını, çünkü bu işin kuruma müracaat edilerek uygun görülmesi halinde yapılacak bir iş olduğunu, buradaki işin kuruma ait değil özel iş olduğunu, yani kazanın yol çalışması sırasında kamu hizmeti nedeniyle meydana gelmediğini, kaza yapan aracın eski model bir araç olduğunu ve araçta geleneksel fren sistemi bulunduğunu, aracın idarece ihale ile satın alındığını ve yurt dışından getirtildiğini, kaza anında idarenin aracın yanında yağcı bulundurma zorunluluğu bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat bakımından davanın kabulü ile, 34.366,05 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 31/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, manevi tazminat bakımından davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 31/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacı ... ve ... bakımından ayrı ayrı olarak 12.500,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 31/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, davacı ..., ..., ..., ...r bakımından ayrı ayrı olarak 7.500,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 31/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, idari yargının görevli olmamasına ve ceza zamanaşımının dolmamış olmasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda kazaya ilişkin olay yeri krokisi bulunup kusur durumuna ilişkin tutanağa rastlanılmamıştır.... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/410 Esas, 2012/490 Karar sayılı ceza davasında jandarma bilirkişiden alınan bilirkişi raporuna göre davalıya ait greyder sürücüsü kusursuz, yaya muris yollarda güvenli geçiş, önce sola, sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek gerekirken yola birden bire çıkmak kuralını ihlalden tam kusurlu bulunmuş, dava dışı sanık sürücünün davacıların murisinin ölümüne neden olacak kusurlu bir davranışının bulunmadığı, aksine ölüme murisin kusurlu davranışının sebep olduğu anlaşılmak ve trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor dosya kapsamına ve oluşa uygun bulunmakla, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil elde edilemediğinden atılı suçtan sanığın CMK un 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeden 30.1.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece işbu davada makine mühendisi (A sınıfı iş güvenliği uzmanı), iş ve sosyal güvenlik hukuku öğretim görevlisi ve uzmanlık alanı belirtilmeyen bir bilirkişiden alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı idarenin çalışan seçiminde gerekli dikkati gösterdiği, G sınıfı ehliyeti olan, 3 yıldır greyder operatörü olan işçiyi çalıştırdığı ancak greyderin kullanılmasında manevralara yardım etmek üzere görevli (hophopçu) bulunmadığı, greydere yardım eden traktör kepçe görevlendirildiği, traktörün olay öncesi çamura saplanan greyderi çamurdan çıkarıp olay yerinden ayrıldığı, greyderde geri vites kornası, ikaz tertibatı, yan aynalar ve yeni teknolojiye uygun fren sistemi olmadığından %35 oranında kusurlu, kaza yapan greyder sürücüsü, yönetimindeki iş makinesiyle manevra yaparken, gerek murisin, gerek orada bulunan diğer kişilerin güvenliklerini tehlikeye düşürmeme adına, onları görünür bir yere geçip görüş alanında kalmalarını isteyip yine manevrasında da azami dikkati gösterip aynası olmayan iş makinesine ayna takılması bakımından da yetkilileri uyarıp bilgilendirmemiş olması nedeniyle %15 oranında kusurlu, yaya muris şahsi güvenliğini sağlama adına gerekli dikkat ve özeni göstermemek, iş makinesinin çalışma alanı dışında kalmamak, makinenin çalışacağı yeri gösterme ve ona yardımcı olma adına manevra alanında bulunmaktan %50 oranında kusurlu bulunmuştur. Ceza dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu arasındaki kusur oranlarına ilişkin açık çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmayıp rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, mahkemece ...Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı"ndan aldırılacak bilirkişi raporu ile bilirkişi raporu içeriği, ceza dosyası ve tüm dosya kapsamına göre tarafların olaydaki kusur oranları hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip kusur yönünden meydana gelen çelişkiler giderilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3- Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.7.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.