17. Hukuk Dairesi 2017/1006 E. , 2017/7286 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ...Ş. aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 12.05.2015 gün ve 2014/85 E. 2015/82 K. sayılı hükmün Dairenin 19.09.2016 gün ve 2016/622 E. 2016/7923 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı ... şirketinin ... Temsilcisi tarafından trafik sigorta poliçesinin düzenlenmesi nedeniyle kasko sigorta poliçesinin kampanya olarak hediye edileceği yönündeki reklamı üzerine bu reklam ve taahhüde dayanarak davacının davalı ile sözleşme imzaladığını, davalı tarafından ise poliçenin 21/03/2011 tarihinde ise iptal edildiğini, kaza sonucunda 4.500,00 TL masrafı olduğunu, davalı şirketin söz konusu zararı karşılamaktan kaçındığını, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2013/192 Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını belirterek borçlunun icra takibine itirazının iptaline ve takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; KTK"ya göre bu kanun kapsamındaki bütün tazminat taleplerinin 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, dava konusunun zamanaşımına uğradığını, poliçe tahsilatı yapılamadığından sorumluluklarının başlamadığını ve poliçenin başlangıçtan itibaren iptal edildiğini, kazaya ilişkin resmi tutanakların sigorta şirketine tebliğ edilmediğinden kaza tarihinden itibaren faiz istenilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz 19.09.2016 tarih 2016/622 esas 2016/7923 karar sayılı ilamı ile hükmün Karayolları Trafik Kanunu"nun 109.maddesi hükmüne göre; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Somut olayda, davaya konu trafik kazası 19.03.2011 tarihinde meydana gelmiş; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 19.11.2013 tarihinde icra takibi yapılmıştır. İcra takibi, olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapılmamış, davalı da süresinde zamanaşımı defi ileri sürmüştür.
Mahkemece davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, kararının gerekçesinde bu hususa değinilmeden esasa girilerek başka gerekçeyle reddi doğru değil ise de sonucu itibarıyla doğru olan kararın değişik bu gerekçeyle onanmasına karar verilmiş ve süresi içinde davacı vekili kararın düzeltilmesi istenilmekle dosyanın yeniden incelenmesinde;
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ... 1. İcra Müdürlüğünün 2011/194 esas sayılı dosyası ile 01.12.2011 tarihinde davaya konu alacak için takip yaptığı, şikayet üzerine ... İcra Hukuk Mahkemesi 2012/1 Esas 2012/i Karar sayalı kararı ile tüketici hakem heyeti ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verdiği ve bu kararın 17.09.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının yeniden 19.11.2013 tarihinde icra takibine geçtiği, gerek 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 133 ve 135. Maddeleri gerekse TBK 154 ve 156. Ve157. Maddeleri gereği alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa zamanaşımı kesilir ve bir dava veya def’i yoluyla kesilmiş olan zamanaşımı, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlar. Zamanaşımı, icra takibiyle kesilmişse, alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle icra takibi ile kesilen zamanaşımı en son ... İcra Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleştiği 17.09.2012 tarihinde yeniden işlemeye başladığı davacının yeniden 19.11.2013 tarihinde icra takibine geçtiğine göre alacak Karayolları Trafik Kanunu"nun 109. Maddesinde belirlenen iki yıllık zamanaşımına uğramadığı anlaşılmış ise de poliçe üzerinde ödeme planın da 383.92 TL primin 06.03.2011 tarihinde ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı davacının bu
pirimi ödediğine dair bir belge yada başkaca bir poliçe olduğuna dair bir poliçe aslını sunamadığı anlaşıldığından mahkemenin davanın reddine ilişkin karanının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile;
Dairemizin 19.09.2016 tarih 2016/622 esas 2016/7923 karar sayılı ilamının kaldırılarak hükmün gerekçesi değiştirilmeden ONANMASINA, tashihi karar peşin harcın istek halinde davacıya geri verilmesine 06/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.