19. Ceza Dairesi 2015/19641 E. , 2019/7449 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya içerisinde mevcut fonogramlara ilişkin kayıt tescil belgelerine göre yapımcı ... Film Reklam Prod. San. Tic. Ltd. Şti. İle ... Müzik Yap. Pro. Yay. Tic. A.Ş.’nin, 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisine sahip olduğu ve hak sahipliği süresi belirtilmediği gibi şikayetçi ... Meslek Birliği ile yapımcı şirketler arasında "üyelik ve yetki belgesi" imzalandığı ancak suça konu eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, temsil haklarını adı geçen şirketlere devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı gözetildiğinde, sanık hakkında 5846 sayılı Kanun"un 81/4. maddesi yerine aynı Kanun"un 71/1, 81/13. maddeleri gereğince uygulama yapılması ve anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilmesi,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 12.02.2014 tarih ve 2013/454 Esas, 2014/72 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/34052 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilip, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.