17. Hukuk Dairesi 2017/572 E. , 2017/7355 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı... Sigorta A.Ş. arasındaki dava hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 18/02/2016 gün ve 2014/462-2016/145 K. sayılı hükmün Dairemizin 01/11/2016 gün ve 2016/5982-2016/9701 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R -
Davacı vekili, davalıya kasko sigortalı müvekkili sigortalıya ait aracın beton bariyere çarpması sonucu pert olduğunu, aracın 2. el rayiç değerinin 77.000 TL olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 77.000 TL"nin kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, kazanın oluş şekli ile hasar yerlerinin uyumsuz olduğunu, kazanın başka bir yerde gerçekleştiği şüphesi oluştuğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, hasar ve kazanın uyumsuz olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce karar davacı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece verilen red kararı davacı vekilinin temyizi üzerine davacı yararına bozulmuştur. Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409. md (1282. maddesi) uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2. md. (1281. maddesi) hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı tarafından, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyeti kasten yerine getirilmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususun sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları) Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Her ne kadar Dairemizce davalı tarafından kazanın teminat dahilinde olmadığı ileri sürüldüğünden olaydaki ispat külfetinin mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunduğu, davalı sigortacının bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerektiği, dosya içerisinde ispat yükünün değiştiğine dair somut bir delil bulunmadığı, tutanak mümzileri olarak dinlenen kolluk görevlileri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağının sahteliği ve davacı tanık beyanlarının aksinin somut delillerle ispat edilemediğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, dosya içerisinde yer alan aracın renkli fotoğrafları, keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre trafiğe kapalı alanda meydana gelen tek taraflı trafik kazasında Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca doğru ihbar mükellefiyetinin kasten yerine getirilmediğinin, hasarın oluş şekli ve oluş yeri ile uyumlu olmadığının, hasarın teminat dışında kaldığının mevcut somut delillerle davalı
şirketince kanıtlanmış olduğu, ispat külfetinin yer değiştirip davacı sigortalıya geçtiği, onun da aksini ispatlayamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde olmakla Dairemizin 01/11/2016 gün ve 2016/5982-2016/9701 K. sayılı kararının kaldırılarak mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemizin bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, tashihi karar peşin harcının istek halinde davalıya geri verilmesine, 13/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.