
Esas No: 2010/3028
Karar No: 2010/3766
Karar Tarihi: 05.04.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3028 Esas 2010/3766 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.02.2009 gününde verilen dilekçe ile mera tespit ve tahsisine itiraz ile ihtiyaç listesine isimlerinin yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalı köylere mera ve yaylak olarak tahsis edilen yerden yararlanma hakları olduğu halde adlarının yararlanma listesine yazılmadığını, mera tahsis komisyonu kararının bu haliyle haksız olduğunu, ihtiyaç sahiplerinin listesine adlarının yazılmalarına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ... Köy Tüzel Kişiliği davayı kabul etmiş, diğerleri yanıt vermemiştir.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Hükmü, davalılardan Hazine temyiz etmiştir.
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden tahsis kararının mevcut haliyle 16.06.2007 tarihinde askıya çıkartıldığı, 16.07.2007 tarihinde askıdan indirildiği, davanın ise 24.07.2007 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
4342 sayılı Mera Kanununun 13. maddesinin 5. fıkrasına göre komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğinden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Görülüyor ki, eldeki dava askı ilan süresi dışında ve 24.07.2007 tarihinde açılmıştır. Davanın dinlenme olanağı yokken işin esasının incelenerek hükme bağlanması bu nedenle doğru olmamıştır.
Kabule göre de; “yararlanma hakkı ve kapsamı” başlıklı 4342 sayılı Kanununun 22. maddesine göre bir kimsenin yararlanma hakkının kabulü için tahsis yapılan köy ve belediye sınırları içerisinde arazisi olması, çiftçi ailesinin o köy veya belediyeye tahsis edilen meranın bulunduğu mahalde yerleşme amacıyla tahsisin yapıldığı tarihte en az 6 aydan beri ikamet ediyor olması gerekir. Somut olayda ise; davacılar dava dilekçesinde belirttikleri Giresun adresinde oturmaktadır. Her ne kadar yerel bilirkişi sözüne göre yaz aylarında yayladan arıcılık yaparak yararlandıkları anlaşılmakta ise de bu durum geçici ikametgah sayılacağından davacıların iddiası dinlenemez.
Mahkemece saptanan hususlar gözden kaçırılarak dava kabul edildiğinden karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.