
Esas No: 2014/24629
Karar No: 2015/2490
Karar Tarihi: 26.01.2015
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/24629 Esas 2015/2490 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanık hakkında hakaret ve kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik mağdur tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde
Kovuşturma aşamasında talimatla beyanı alınan , sanıktan şikayetçi olduğunu ve katılmak istediğini beyan eden ancak katılmasına karar verilmeyen mağdurun 15.07.2014 havale tarihli göndermiş olduğu dilekçesinde sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini belirtmiş olması nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun temyiz hakkı da bulunmadığından, temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik sanık müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Beraat eden ve duruşmaları müdafii ile takip eden sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5 maddesi gereğince vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasına “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5 maddesi gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren sanığa 1320,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak ödenmesine” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde
a) Mağdurun 15.07.2014 havale tarihli dilekçesinde sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini, " olayın mahkemede kendisinin anlattığı şekilde olmadığı halde sanığa duyduğu o anki sinir ve kinden dolayı ceza almasını sağlamak amacıyla kafasından tutarak yüzünü üst geçit demirine çarptığını" söylediğini, ancak yüzündeki yaralanmaya sebep olan darbeye sebep olan şeyin sanık ... ile birbirleri uzerine yürüdükleri anda kendisinin ayağının takılarak demir korkulukların üzerine düşmesi sonucu olduğunu, sanık ..."a doğru vurmak için hamle yaptığı ve atıldığı anda ayağının takılarak boşluğa düştüğünü ve üst geçidin demirine yüzünü çarptığını ondan sonra ne olduğunu hatırlamadığını belirtmesi karşısında mahkemece mağdurun yeniden duruşmaya çağrılarak şikayetten vazgeçme dilekçesindeki beyanları ile önceki beyanları arasındaki çelişkiler giderilerek sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi zorunluluğu
b) Kabule göre de TCK"nin 87/3 maddesindeki atıf TCK"nin 86. maddesine yönelik olduğundan, mağdurda yüzde sabit ize ve kemik kırığına neden olan yaralanmadan dolayı sanığın sadece en ağır cezayı gerektiren TCK"nin 87/l.c-son maddesiyle sorumlu tutulabileceği, bulunan bu cezanın ayrıca TCK"nin 87/3 maddesi uyarınca arttırılamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.