Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9540
Karar No: 2014/621
Karar Tarihi: 13.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/9540 Esas 2014/621 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/9540 E.  ,  2014/621 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 02/04/2013
    NUMARASI : 2013/451-2013/116

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02.04.2013 tarih ve 2013/451-2013/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı A. Altın ve Döviz Yetkili Müessesesi A.Ş’nin eski hissedarlarından olduğunu, 2006 yılında anılan ortaklığın son bulduğunu, son bulma esnasında müvekkilinin şirkette ortaklığının bulunmadığını, ortaklığın son bulmasına yönelik olarak dava dışı M. T. ile davalı arasında 29.11.2006 tarihli bir protokolün düzenlendiğini, bu protokolün müvekkil tarafından tanık sıfatıyla imza edildiğini, ancak bu anlaşmada müvekkili ilgilendiren kısımların da bulunduğunu, davalının protokolün 3. maddesi sebebiyle verildiği anlaşılan teminat çekinden dolayı müvekkili hakkında da icra takibi başlattığını, anlaşmaya göre takibe konu edilen çekin M. T. tarafından üç ayrı bankadan çekilen kredinin teminatı olarak davalıya verildiğini, anılan anlaşmanın 3. maddesinin müvekkili hiçbir surette ilgilendirmediğini, müvekkilin de bu çekleri cirolaması gereğine yönelik hiçbir hükme bu maddede yer verilmediğini, söz konusu çekler üzerinde bulunan imzaların müvekkil tarafından atılmadığını, zaten kendisi ile ilgili olmayan bir konu ile ilgili olarak senet üzerine imza atmasının da düşünülemeyeceğini, bu yönüyle protokolün 3. maddesine göre davalıya verilen çeklerle ilgili olarak başlatılan takipte senedin teminat senedi olması dışında imzanın da müvekkile ait olmaması, ait olduğu anlaşılsa bile bu konuda iradesinin fesada uğratılmış olduğunu, ayrıca bu çekin teminat maksadıyla verildiğini, takibe konu edilemeyeceğini, bu çeki haklı gösterecek biçimde bir ticari ilişki de müvekkil ile davalı arasında mevcut olmadığını, ileri sürerek Kadıköy 5. İcra Müdürlüğü"nün 2011/1916 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini, birleşen dosyada ise müvekkili hakkında davalı tarafından Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/1951 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığını bu dosyadaki çekinde aynı sebeple verilmiş teminat çeki olduğunu müvekkilininin bu çek imzalamadığını ileri sürerek bu dosya yönünden de borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu çekin, anlaşmanın 3. maddesi gereği verilen çek olduğunu ve davacı tarafından da bu çekin cirolandığını, imzanın davacı yana ait olduğunun tespit edildiğini, dava konusu çek üzerinde teminat olarak verildiğine dair bir ibare bulunmadığını, davacı yanın uzun zamandır ticari hayatın içinde bulunan bir kimse olarak imzalaması gerek 13 adet çekin dışında 5 tane daha çek imzalarken bunun bilincinde olamayacağı hususunun hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, protokolün “özel hükümler” başlıklı 2. maddesinde belirtilen banka borçlarının müvekkil tarafından ödendiğini, yapılan bu ödemeleri karşılayabilmek için dava konusu çek de dahil olmak üzere 2 adet çeki takibe koyduğunu, bu çekler üzerinde davacı yanın da ciranta sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki 29.11.2006 tarihli protokolün “özel hükümler başlıklı” bölümün 3. maddesinde gösterilen ve takibe de konu olan çeklerin aynı sözleşmenin yine aynı bölümünün 2. maddesinde gösterilen kredilerin ödenmesinin teminatı olarak tanzim edilen bir teminat senedi mahiyetinde olduğu, bu hususun Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere bizatihi 29.11.2006 tarihli anlaşmanın 3. maddesi bağlamında kesin delille ispat edilmiş olduğu, davalının çeklerin teminatının yerine getirilmediğini iddia ve ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne davacının davaya konu takip dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kambiyo senetlerine özgü ilamsız takibe konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davacının da tanık olarak imzaladığı, 29.11.2006 tarihli protokolün 3. maddesinde çeklerin aynı protokolün 2. maddesinde belirtilen kredi borçlarının davalı tarafından ödenmesinin teminatı olduğu belirtilmiştir. Davalı protokolün bu hükmünün kendisi tarafından yerine getirildiğini ve borcun ödendiğini savunmuştur. Mahkemece davalının bu savunması üzerinde durularak kredinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, ödenmiş ise ne miktarda ödendiği buna göre, davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi