
Esas No: 2016/10864
Karar No: 2016/10387
Karar Tarihi: 10.11.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10864 Esas 2016/10387 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada... 24. Asliye Hukuk ve ... 7. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 17/05/2016 dava tarihli dilekçe ile; davalının işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açmak üzere müvekkiline vekalet verdiğini, işçilik alacaklarının tazmini için dava açıldığını, ikinci duruşmaya giden müvekkilinin, davacının diğer davalı ... ile müvekkilinin bilgisi ve onayı olmadan anlaştıklarını ve feragat sebebi ile davanın red olduğunu öğrendiğini, davalı ..."nın davadan feragat etmesi sebebiyle, bizzat kendisinin yapmış olduğu yargılama giderlerinin, yasal vekalet ücreti ve sözleşmesel vekalet ücretinden yoksun kaldığını belirterek bahsedilen alacağının davalılardan tahsili istemiyle dava açmıştır.
... 24.Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında vekalet sözleşmesi bulunduğu ve uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
... 7. Tüketici Mahkemesince ise "...Davacının vekil olduğu iş mahkemesindeki davanın işçi ile işveren arasındaki ihtilaftan kaynaklandığı, işçinin mesleki amaçlarla hareket ettiğinden tüketici sayılamayacağı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davalının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.