
Esas No: 2010/2968
Karar No: 2010/3920
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/2968 Esas 2010/3920 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.02.2008 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalılarla müşterek murisleri adına kayıtlı taşınmazları davalıların kullandıklarını ve hissesine düşen payı vermedikleri iddiası ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmişlerdir.
Harçlar Kanununun 16. maddesi "...Müdahalenin men"i, tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır" hükmünü taşımaktadır. HUMK’nun 1.maddesinde de, mahkemelerin görevinin dava olunan şeyin dava tarihindeki değeri esas alınarak belirleneceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; dava, tapulu taşınmazda paya vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemine ilişkindir. Bu tür davaların münhasıran sulh hukuk mahkemelerinde görüleceğine dair bir hüküm bulunmayıp, mahkemenin görevini elatılan taşınmazın değeri ve ecrimisil belirlemektedir. Davacı 4077,82 TL ecrimisil talebinde bulunmuştur. Bu itibarla mahkemece, davacının taşınmazlardaki 16/144 payına isabet eden değer bilirkişiye sorularak belirlenmeli ve bu iki değer toplamının müddeabihi teşkil ettiği kabul edilerek mahkemenin görevli olup olmadığı saptanmalıdır. Kamu düzeninden olan görev yönü üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 6.4.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.