
Esas No: 2006/5715
Karar No: 2006/8294
Karar Tarihi: 18.10.2006
Taşıyıcının Sorumluluğu - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2006/5715 Esas 2006/8294 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Sanık, polisler tarafından üst araması sırasında esrar maddesi bulunduğunda kardeşinin kimlik bilgilerini vererek yalan beyanda bulunmak suçundan cezalandırılmıştır. Ancak Yargıtay, eylemin 5237 sayılı TCK'nun 268/1. maddesi kapsamında olduğuna ve ceza yasağına rağmen 765 sayılı TCK'nun 343/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasının yanlış olduğuna hükmetmiştir. Sanığın, 5237 sayılı TCK'nun 267/1 ve 269. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kovuşturma aşamasında iftiradan dönmesi nedeniyle cezası 2/3 oranında indirilerek 4 ay hapis cezası ile cezalandırılması kararlaştırılmıştır. Hapis cezasının tamamlanana kadar belirtilen haklardan yoksun bırakılması ve diğer hükümler de kararda yer almıştır.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK Madde 267
- 5237 sayılı TCK Madde 268
- 5237 sayılı TCK Madde 269
- 5237 sayılı TCK Madde 51
- 5237 sayılı TCK Madde 53
- 5271 sayılı CMK Madde 309
- 765 sayılı TCK (Mülga) Madde 343
- 6762 sayılı TTK Madde 762
- 6762 sayılı TTK Madde 763
- 6762 sayılı TTK Madde 814
11. Ceza Dairesi 2006/5715 E., 2006/8294 K.
11. Ceza Dairesi 2006/5715 E., 2006/8294 K.
- TAŞIYICININ SORUMLULUĞU
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 267 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 268 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 269 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 51 ]
- 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 53 ]
- 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 309 ]
- 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 343 ]
- 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 762 ]
- 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 763 ]
- 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 814 ]
"İçtihat Metni"
Yalan beyanda bulunmak suçundan sanık A…
…."ın 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 343/2. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.02.2006 tarihli ve 2004/236 esas, 2006/86 sayılı kararını, dosya kapsamına göre, sanığın 27.12.2003 tarihinde, şüpheli hareketlerinden dolayı polis memurlarınca yapılan üst araması sırasında, esrar maddesi yakalanması üzerine kardeşi Yılmaz"ın kimlik bilgilerini bildirdiği ve yapılan parmak izi incelemesi ve arşiv kayıtları karşılaştırmaları sonucunda gerçek kimliğinin belirlenerek, yalan beyanda bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle hakkında kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 268/1. maddesi delaletiyle, aynı Kanun"un 267/1 ve 269. maddeleri kapsamında kaldığı ve sanık lehine olduğu gözetilmeden, 765 sayılı Kanun"un 343/2. maddesi ile 5237 sayılı Kanun"un 206. maddeleri karşılaştırılarak, daha lehe olduğundan bahisle 765 sayılı Kanun"un 343/2. maddesi gereğince hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20.07.2006 gün ve 33890 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 12.09.2006 gün ve YE.2006180209 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
Dosya içeriğine göre; olay tarihinde şüpheli hareketlerinden dolayı kolluk görevlilerince esrar maddesi ile yakalanan hükümlünün gerçekte var olan kardeşi Yılmaz"ın kimlik bilgilerini bildirmek suretiyle, kimliği hakkında resmi merciilere yalan beyanda bulunmak olarak belirlenen eyleminin, 5237 sayılı TCK. nun 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1. maddesi kapsamında kaldığı, yeni TCK. nun 206. maddesinin bildirilen kimlik bilgilerinin gerçekte var olmayan kişilere ait olması halinde uygulanabileceği, bu nedenle hükümlünün eylemine uyan 765 sayılı TCK. nun 343/2. maddesi ile 5237 sayılı TCK. nun 267/1 ve kovuşturma evresinde hükümden önce iftiradan dönülmesi nedeniyle 269/3-a maddelerinin karşılaştırılması suretiyle lehe sonuç doğuran 5237 sayılı Yasaya göre hüküm kurulması gerekirken 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesine aykırı şekilde 765 sayılı Yasanın 343/2. maddesiyle hüküm kurulması isabetsiz olup yasa yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu nedenle yerinde bulunduğundan Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.02.2006 gün 2004/236 esas, 2006/86 sayılı kararının BOZULMASINA, mahkemenin kabulü ve takdiri gözetilerek hükümlünün eylemine uyan 5237 sayılı TCK. nun 268/1. maddesi yollamasıyla 267/1 maddesine göre 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına.
Kovuşturma aşamasında hükümden önce iftiradan dönmesi nedeniyle cezası aynı yasanın 269/3-a maddesi uyarınca 2/3. oranında indirilerek 4 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
5237 sayılı Yasanın 53/2. maddesi uyarınca hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı yasanın 51/1. maddesinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, hükümdeki diğer hususların aynen yerinde bırakılmasına, infazın bu ceza miktarı üzerinden yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına İADESİNE, 18.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.