12. Ceza Dairesi 2014/20054 E. , 2016/865 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 12 - 2014/87623
Mahkemesi : Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesi
Karar tarihi : 02/12/2013
Numarası : 2013/176 - 2013/258
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Edirne Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 06/04/1990 tarih, 623 sayılı ve Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 11/08/1992 tarih, 2633 sayılı kararları ile belirlenen 1. derece arkeolojik sit iken, 25/02/2000 tarih ve 5961 sayılı kurul kararı ile kentsel arkeolojik site dönüştürülen bölge içerisindeki kendisine ait taşınmaz üzerinde mevcut biri tescilli toplam üç adet binada ve taşınmazın genelinde izin almaksızın esaslı inşai müdahaleler gerçekleştirdiği, Ayvacık Belediyesince düzenlenen 30/09/1992 tarihli “ilan ve zabıt varakası” na göre, 2633 sayılı kurul kararı 09/09/1992 - 30/09/1992 tarihleri arasında ilan edildiği gibi; altında muhtar ve iki azanın imzalarının bulunduğu 25/11/1992 tarihli tutanağa göre de, 11/08/1992 tarih ve 2633 sayılı kurul kararının Behramkale Köyü"nde herkesin görebileceği bir yerde 12/09/1992 - 25/11/1992 tarihleri arasında askı yoluyla duyurulduğu, dolayısıyla, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer ve ikamet adresi B... Köyü olan 1968 doğumlu sanığın, sözü edilen ilanlara vakıf olduğunu kabulde zorunluluk bulunduğu, diğer yandan, kovuşturma aşamasındaki savunmasında, suça konu müdahaleleri “eski yapıya uygun olarak ve onu bozmayacak şekilde” gerçekleştirdiğini beyan eden sanık tarafından, taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı binanın korunması gerekli nitelik taşıdığının bilindiği sonucuna da varılacağı anlaşılmakla;
Sanat tarihi alanında uzman bilirkişi refakate alınmak suretiyle olay yerinde yeniden keşif icra edilerek, kentsel arkeolojik sit alanı içerisindeki tescilli kültür varlığı parselinde yapılan inşai müdahaleler nedeniyle sit alanında ve sivil mimarlık örneği taşınmazda zarar meydana gelip gelmediğinin tereddütsüz şekilde belirlenmesi, zararın varlığı durumunda 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. cümlesi; yokluğu durumunda ise, suça konu taşınmazın bağlı olduğu Çanakkale İl Özel İdaresi bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunmasından dolayı aynı Kanunun 65/4. maddesi uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, izinsiz müdahalelerin saptandığı 03/02/2013 tarihli görgü - tespit ve Çanakkale İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğünce düzenlenen 02/04/2013 tarihli yapı durdurma tutanağı sonrasında bölgedeki faaliyetini sürdürerek, maliki olduğu taşınmaz ile üzerinde mevcut yapıları 30/10/2013 tarihli keşifte gözlemlenen hale getiren sanık hakkında asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle tayin edilecek temel cezada, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeksizin, 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.